Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

                       
Hamt Alla hu Teâlâ’ya mahsus, binlerce salat ve selam, iki cihanın
efendisi Hz. Ahmet (sav)’ aline ve ashabına kıyamete kadar onun nurlu
yolundan gidenlere olsun.

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed

Değerli okurlarım! Hz. Ebubekir (ra)  Peygamberlerden sonra, ashab-ı
kiramın ve insanların en üstünü. Asıl adı Abdullkabe idi. Babasının
ismi Osman olup, Kuhafe lakabıyla meşhurdur. Annesinin ismi Selma
binti Sahr’dır. Hz. Ebubekir (r.a). Efendimizden (sav) 2 yıl 3 ay
küçüktür.

Mladi 573 yılında dünyaya gelmiştir.  İslam’a girdikten sonra Allah
Rasulü (sav) onun ismini Abdullah olarak değiştirdi. 38 yaşında
Müslüman olan Hz. Ebubekir İslam’ın ilk halifesi oldu. Hilafeti 2 sene
3 ay 10 gün sürdü. 63 yaşında vefat etti. Efendimiz (sav) kabr-i
saadetlerinin yanına defnedildi. Cennetle müjdelenen 10 sahabenin
birincisidir.

Güzeller güzeli (sav) Hz. Ebubekir’i çok severdi. Onun için bizzat
kendisine “Sen Allahü Teâlâ’nın cehennemden atiki “azad ettiği kimse
sin” ve “Cehennemden atik olan azad edilmiş kimse görüp sevinmek
isteyen kimse, Hz. Ebubekir’e baksın” buyurması bunun için bir
alamettir.

Hz. Ebubekir (r.a.) doğduğu zaman annesi kucağına alıp, Kâbe’ye
götürmüş ve yaşaması için“Allah’ım! Bu çocuğu ölümden azad edip bana
bağışla” diye dua edince Kâbe’nin her yanında “Ya ematellah! Sana
müjdeler olsun ki, çocuğun yaşayacak, seni pek sevindirecek. Tevrat’ta
adı sıddık olarak bildirildi” nidası geldi.

Orada olanların hepsi bunu duydular. Bu sebeple “Atik” ismini
verdiler. İlk imana gelen Müslüman hür erkektir. Müslüman olunca hemen
çok sevdiği arkadaşlarına gitti. Onlarıda Müslüman olmaları için ikna
etti.

Ashabın ileri gelenlerinden ve cennetle müjdelerlerden olan, onun eli
ile hidayete erenler:  Hz. Osman bin Affan (r.a.), Hz. Talha bin
Ubeydullah (r.a.), Hz. Zübeyir bin Avvam  (r.a.), Hz .Abdurrahman bin
Avf (r.a.),  Hz. Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.),Hz. Ebu Ubeyde bin Cerrah
(r.a.)  gibi.. Yüksek şahsiyetli insanlar onun tavsiyesi üzerine
Müslüman olmuşlardır.

Müslüman olmadan önce de Habibullah’ın (sav) arkadaşı idi. Büyük bir
tüccardı. Bütün malını mülkünü Allah yolunda harcadı. Müslüman olmadan
öncede içki kullanmamış, putlara tapmamış, her türlü sapıklıktan,
hurafelerden kaçınmış, iffeti ve güzel ahlakıyla tanınmış bir kişiydi.
Kâinatın efendisi (sav) ona İslam’ı tebliğ ettiği zaman hiç
tereddütsüz iman etmişti.

Hicret sırasında mağarada iken ayağını bir yılan soktuğunda ve ayağı
acıdığında o sırada dizine yatıp uyumuş olan efendimiz (sav)
uyandırmamak için sesini çıkarmaması, ağlarken Allah Resul’ünün uyanıp
ne olduğunu sorduğunda, “Anam babam sana feda olsun  demesi olayı Hz.
Ebubekir’in (ra) “peygamberimiz (sav) ” olan sevgisinin örneklerinden
sadece biridir.

Hz. Ebubekir’in (r.a.) beyaz yüzlü, zayıf doğan burunlu, sakalarını
kına ve çivit otuyla boyayan sakin bir adam olduğu rivayet edilir.
Kur’an-ı Kerim’in ayetleri toplanarak Mushaf haline getirildi. Bu
Mushaf Hz. Ebubekir’den (r.a.) Hz. Ömer’e (r.a.), ondan da kızı Hz.
Hafsa ’ya geçti ve Hz. Osman (r.a.) zamanında çoğaltılarak İslam
beldelerine gönderildi.

Bir gün Nebiler ser veri. (sav) ashabıyla beraber mescitte otururken,
Hz. Cebrail (a.s.) geldi. Rasul-i Ekrem (sav)“Hz. Ebubekir’in (ra) bir
saat ibadeti 70 yıllık ibadet yerini tutar” dedi. Efendimiz (sav) bir
şey söylemeyip Hz. Ebubekir (ra) adam gönderip çağırmasını emir
buyurdu.

Hz. Ebubekir geldi. Efendimiz (sav) “Ya Ebubekir! Evde ne yapıyordun”
diye sordu. Hatırına şu gelmişti: “Hak Teâla cenneti ve cehennemi
yarattı. Her ikisini de dolduracağını diledi, takdir etti.

Allahü Teâlâ’dan vücudumu cehennemi dolduracak kadar büyük yapmasını
diledim. Böylece hem Cenab-ı Hakk’ın (c.c.) takdiri yerine gelmiş
olur, hem de bütün insanlar cehennemin korkusundan kurtulmuş olurlar”
cevabını verdi. Ashabı-ı Kiram Hz Ebubekir’in bu hareketini beğenip
hayır dua ettiler.

Bir defasında bilmeden şüpheli bir şey yiyip hemen anlayınca zorla
istifra edip midesini boşalttı ve sonra şöyle dua etti: Allah’ım!
Bilmeden yaptım. Çıkarabildiğim kadarını çıkardım. Kalanlardan sorguya
çekme.


Hz. Ebubekir sıddık (ra) çok güzel bir rüyası

Hz. Ebu Bekir- essıddık (ra) Bir gün Hz. Ömer (ra) bin hat tabı
çağırdı. Şöyle dedi. Bu gece ben bir rüya gördüm, hayırdır ne gördün,
topla halkı anlatacağım. Sahabeyi kiram hazretleri mescidi nebiye
toplandılar.

Hz. Ebubekir (ra) rüyasını anlatmaya başladı..baktım ki kıyamet kopmuş
mahşer alemi kurulmuş minberde parlak simalı insanları gördüm. Her
birisi bir kürsüde oturmuş, orada melekler gördüm. Dedim ki Allah
rasülü nerede? Sen kimsin dediler.

Beni tanıyamadılar dedim ki ben Efendimiz (sav) hazretlerinin
hizmetkârı Ebubekirim. Beni ona götürün. Melekler beni aldılar,
peygamberimizin yanına götürdüler.

Fahri Âlem arşın altındaydı. Mübarek sarığı yerdeydi, bir eliyle bir
kapıyı kapatıyordu. Meğer cehennemin kapısıymış, o, kimse girmesin
diye kapıyı kapatıyordu. Allah Resulü ne baktım yalvarıyordu. Diyor
ki, Allahım! Ümmetinin Salihler var, iyi insanlar var, Kul hakkını
bilenler var. Onların hürmetine şefaat diliyordu. Bir ses duyuluyordu.

Efendimizin yanında,”Ya Muhammed senin ümmetinden kötülerde var.
Şunlar şunlarda var tek tek sıralıyordu. Fahri Kâinat şöyle diyordu.
Ya Rabbi, onlar günahkâr olsalar seni inkâr etmediler. Sana iman
ettiler, Merhametin rahmetin hürmetine onlardan vaz geç.

Merhamet et onlara. Hz. Ebebekir diyor ki Efendimiz bana bakıyordu
gülümsedi Ey Ebubekir biliyor musun Rabbim bana şefaat imkânı verdi.
Dedim ki bütün günahkârla ramı? Sonra Hz. Ömer (ra) dönüp baktı.

Derler ki, sanki zaman durdu bir manevi ses kulaklara geliyor şefaat
hakkı bütün ümmete seviniyordu. Yalvarıyordu. Allahu Teâlâ’ya Ebu
Bekir sıdık hazretleri. Benim azığım az, günahlarımı itiraf ediyorum.
Bu fakir kulun kapına geldi. Allahım! Onu kapından kovma! Çevirme
kapıdan! Ebubekir kulunun günahı çoktur. Ama senden başka günahı af
eden kimse de yoktur.

Hangi kapıya gideyim? Kime yalvarayım? Ben zelilim kapına geldim! Tüm
günahlarımı bağışla! Ya rabbi! O, an beni uyandırdı. Ey Ömer keşke
beni uyandırmasaydın Allah resulünün sesini duysaydım da bütün ümmet
emi yoksa iyileremi?

Bu kulun isyanı çoktur nimetlerini esirgeme Ya rabbi. Günahlarım kum
zerresinden çok ama senin merhametin onlardan daha çoktur. Beni af et,
beni atma ateşe, sonra diyor ki: hayırlı amelim yoktur biliyorum. Kötü
amelim çoktur. Bunda farkındayım! Benim bir kalbim var hasta ya rabbi!
Şifa ver

Kalbime nurlandır onu. Sen İbrahim peygamberin ateşini suya
çevirmiştin. Onu nurlandıracak olan ancak sensin! Benim ateşimi de
suya çevir! Suya çevirecek ancak sensin Ya Rabbi! Allahım sen hâkim
olacaksın! Kararları sen vereceksin! Senin verdiğin karaları bozacak
kimse yoktur!

Hz. Cebrail (as) mübaşir olacak suçluları çağıracak! O gün şu
Ebubekiri acı! Allahım! Diyordu. Birden haykırıyordu. Hani!.Musa!
Hani! İsa! Hani,! Yahya hani! İsa insanlar hep dönüp gittiler. Hadi
Ebubekir durma Allaha yalvar! Seni kurtaracak bir tek Allah kaldı! Dua
et belki Allah bağışlar seni! Size de ayni şeyleri söylüyorum.

Sizde Allaha yalvarın. Gök kubbe üzerinize çökse dahi ümidinizi
kaybetmeyin iyi biliniz ki: bu din bu kâinat, bir gün dünyaya hâkim
olacaktır.

Hz. Allah bizleri kendi rızasına uygun bir hayat yaşamayı nasip
eylesin. Bu güzel insanların şefaatine nail eylesin. Rabbime emanet
olunuz.

Hadisi Şerif: “Mümin koku satan kimse gibidir. Yanında Otursan için
açılır. Onunla gezsen veya ortak iş yapsan faydasını görürsün. Onun
her işi faydalıdır..

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed