Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Bizleri Müslüman olarak yaratan,peygamber ve sahabe sevgisi ile
donatan sevgililer sevgilin (sav) gönül vermiş gönül ehli Müslümanlara
buluşturan Allahu Teala hazretlerine sonsuz hamdolsun,
Yoluna kurban olduğumuz hayatına hayran kaldığımız,her şeyinde örnek
alma çabasına girdiğimiz Fahri Kainat  efendimiz ( sav) ne ve onun
güzide ashabına, onların nurlu yollarını yol edinmek isteyenlere
kıyamete kadar ona tabi olanlara salat ve ve selam olsun.
Aşıkların gözyaşları adedince denizlerin damlaları adedince,salat ve
selam iki cihanın güneşi Hz  Ahmet (sav) me selam olsun.

Selam sana ey sevgili, Selam  sana ey kutlu Nebi! Selam sana ey
Nebiler nebisi! Selam sana ey efendiler efendisi.

Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed

Değerli okurlarım! Allahü Teâlâ, Alemlere rahmet olarak gönderdiği
Hz.Muhammed  (sav) verdiği iyilikleri, ihsanları sayarak, O’nun
Mübarek kalbini okşarken, kendisine güzel huylar verdiğini de
saymakta, “Sen güzel huylu olarak yaratıldın” buyurmaktadır.

Âyet-i kerimede “Sen huluk-ı azim üz-eresin” buyurulu. Huluk-ı azim
demek, Allahü Teâlâ ile sır, gizli şeyleri bulunmak, insanlar ile de
güzel huylu olmak demektir. Çok kimselerin İslam dinine girmesine,
sevgilinin (sav) güzel ahlâkı sebep oldu.

Sözleri gayet tatlı olup gönülleri alır, ruhları cezb ederdi. Aklı o
kadar çoktu ki, Arabistan yarımadasında, sert, inatçı insanlar
arasında gelip, çok güzel idare ederek ve cefalarına sabrederek,
onları yumuşaklığa ve itaate getirdi.

Çoğu dinlerini bırakıp Müslüman oldu ve dîn-i İslâm yolunda babalarına
ve oğullarına karşı harp etti. Onun uğrunda mallarını, yurtlarını fedâ
edip, kanlarını akıtdı.

Halbuki böyle şeylere alışık değildiler. Güzel huyu, yumuşaklığı,
afvı, sabrı, ihsanı, ikramı, o kadar çoktu ki, herkesi hayran
bırakırdı. Görenler ve işitenler seve seve Müslüman olurdu.

Hiçbir hareketinde, hiçbir işinde, hiçbir sözünde, hiçbir zaman,
hiçbir çirkinlik, hiçbir kusur görülmemiştir. Kendisi için kimseye
güvenmediği hâlde, din düşmanlarına, dîne dil ve el uzatanlara karşı
sert ve şiddetli idi.

Onun bin mucizesi göründü, dost düşman herkes de bunu söyledi. Bu
kadar mucizelerinin en kıymetlisi, edepli olması ve güzel huyları idi.

Hz. Ebû Said-i Hudrî (ra) buyurdu ki, Allah Rasülü  (sav), hayvanına
ot verirdi. Deveyi bağlardı. Evini süpürürdü. Koyunun sütünü sağardı.
Ayakkabısının söküğünü dikerdi. Çamaşırını yamardı. Hizmetçisi ile
birlikte yerdi.

Hizmetçisi el değirmeni çekerken yorulunca ona yardım ederdi. Pazardan
öteberi alıp, torba içinde eve getirirdi. Fakirle, zenginle, büyükle,
küçükle karşılaşınca, önce selâm verirdi.

Bunlarla müsâfaha etmek için, mübarek elini önce uzatırdı. Köleyi,
efendiyi, beyi, siyahı ve beyazı bir tutardı.

Her kim olursa olsun, çağrılan yere giderdi, önüne konulan şeyi, az
olsa da, hafif, aşağı görmezdi. Akşamdan sabaha ve sabandan akşama
yemek bırakmazdı.

Güzel huylu idi. İyilik etmesini sever idi. Herkesle iyi geçinirdi.
Güler yüzlü, tatlı sözlü idi. Söylerken gülmezdi. Üzüntülü görünürdü.

Fakat çatık kaşlı değildi. Aşağı gönüllü idi. alçak tabiatlı değildi.
Heybetli idi. Yani saygı ve korku hâsıl ederdi.

Kaba değildi. Nazik idi. Cömert idi. israf etmez, faydasız yere Bir
şey vermezdi. Herkese acır idi. Mübarek başı hep önüne eğik idi.
Kimseden Bir şey beklemezdi. Saadet, huzur isteyen, O’nun gibi
olmalıdır.

Hz. Enes bin Mâlik (r.a.) buyuruyor ki, Allah Resülü (sav) on sene
hizmetçilik ettim. Bana bir kere uf demedi. Şunu niçin böyle yaptın,
bunu niçin yapmadın buyurmadı.

İnsanların en güzel huylusu idi. Beni bir gün, bir yere gönderdi.
Vallahi gitmem dedim. Fakat gidecektim. Emrini yapmak için dışarı
çıktım. Çocuklar sokakta oynuyordu. Onların yanından geçerken arkama
baktım.

Peygamberimiz (sav) arkamdan geliyordu. Mübarek yüzü gülüyordu. Yâ
Enes! Dediğim yere gittin mi?” buyurdu. Evet, gidiyorum dedim.

“Fahri Kainat Efendimiz (sav) şu duayı çok okurdu:

Yâ Rabbi! Senden,sıhhat, afiyet ve emanete hıyanet etmemek ve güzel
ahlâk ve kaderden razı olmak İstiyorum. Ey merhamet sahiplerinin en
merhametlisi! Merhametin hakkı için, bunları bana ver.

Rabbim Ravzayi mutahharada secde halinde ölmeyi nasip eylesin. Amiiin

“Kim beni rüyada görürse şefaatim ona vacip olur. Ben kime şefaat
edersem cehennem onun cesedini yakmaz. Hz. Muhammed (sav)

Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed