“Yasakçı Zihniyet Ürünü”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, avukatlık bürolarının apartman dairelerinde açılamayacağına hükmetti. Karar ile Türkiye genelinde avukatların yüzde 50’sinin kapı önüne konulma ihtimali ortaya çıktı. Sakarya Baro Başkanı Recep Hacıeyüpoğlu avukat bürolarının apartman dairelerinde olmaması gerektiğine ilişkin karara karşı çıktıklarını çünkü aksinde bir alternatif üretilmediğini dile getirdi.

Apartman yöneticisi, avukatın daireyi boşaltması için Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tahliye davası açtı. Avukat Çil, savunmasında Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 24. maddesinde sadece dispanser, klinik, poliklinik niteliğinde olan işyerlerinin apartman dairelerin açılmasına izin vermediğini, bu yasağın avukatlık yazıhanesini kapsamadığını savundu. Yerel Mahkeme, bu savunmayı kabul ederek Avukat Çil’in kiraladığı daireyi avukatlık yazıhanesi olarak kullanabileceğine karar verdi. 

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin gündemine geldi. Daire, apartman dairesinin mesken olduğuna dikkat çekti ve Avukat Çil’in daireyi tahliye etmesine karar verilmesini istedi. Daire, ‘tüm kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri bir karar bulunmadıkça büro niteliğinde de olsa mesken dışındaki (avukat yazıhanesi) bir amaçla kullanılmayacağını’ belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu.


Avukat Elif Hondu Çil’in Antalya’da başlayan hukuk mücadelesi apartman sakinleri lehine sonuçlandı. Apartman sakinleri aşırı sesten ve sık giriş çıkış olmasını sebep göstererek dairenin boşaltılmasını istemişti. Emsali bir nitelik taşıyan bu karar neticesinde hiçbir avukat, işyeri ruhsatı olmayan hiçbir apartman dairesini büro maksadıyla kullanamayacak.


Yasakçı zihniyet ürünü


Sakarya Baro Başkanı Recep Hacıeyüpoğlu alınan bu kararın diretmeci bir zihniyete ait olduğunu ve kabul etmediklerini söyledi. Özellikle Sakarya gibi deprem riskinin olduğu ve bundan önce ağır deprem yaşamış şehirlerde büro sıkıntısı yaşandığı belirten başkan Hacıeyüpoğlu. “ Hukuka uygun olmadığını düşünüyoruz. Yasa koyucunun bu düzenlemeden biran önce geri dönmesini ve bu yasakçı maddenin ve yasakçı zihniyetin değişmesini istiyoruz. Çünkü avukatlar serbest meslek icra etmektedirler. Ve mesleklerini sadece iş yerlerindeki bürolarda değil bürolarının dışında da icra etmektedirler. Bu anlamda birçok şehirde olduğu gibi şehrimizde de birçok arkadaşımız evlerini ofis olarak kullanmaktadırlar. Bu hem bir maddi zorunluluktan kaynaklanmaktadır hem de işyerlerinin şehirdeki depremden sonra artık sayısının hızla artmamasından ve kat yüksekliğinin az tutulması, 2 katla sınırlı tutulmasından dolayı hem de fiili imkânsızlıktan dolayı kullanmaktadırlar.” dedi.

Yerel yönetimler duyarlı olmalı

Özellikle kentsel dönüşümün gündemde olduğu şu günlerde yaşanacak olan ofis sıkıntısına dair çözümün odak noktasının yerel yönetimler olduğunun altını çizen başkan Hacıeyüpoğlu, yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm sürecinde avukatların kullanabileceği, ama avukatların çalışma ortamına uygun. Netice de dediğimiz gibi yasaklamak yetmiyor. Bir alternatif, çözüm yolları üretmeleri gerekiyor. Biz çözümün tarafındayız, ama çözüm bulununcaya kadar da yasaklamanın karşısındayız.” dedi.