HIRSINDAN FİRAVUNLAŞAN İNSANLAR  GÜN GELİR BİR SİVRİ SİNEĞE YENİK DÜŞER..

     Dünya yaşamının huzuru her şeyi dengede tutabilmektedir. Aşırılık her ne konuda olursa olsun insanı felakete sürükleyen bir hal.

     Mal ve şöhret hırsının aşırılığı da dünya hayatındaki en çetin sınav.  Hırslı insan iradesinin dışında ister, istediğinde ölçü yoktur. Her ölçüsüzlük bir felakettir. Balık denizde yüzer ama denizi içmez, gemi denizde yüzer ama suyu içine alırsa batar.

     Hırslı insanda denizde yüzen gemi misali dengeleri bozup suyun hepsine sahip olmaya kalkarsa felaketi olur ve batar.

     Evliya bir zat, talebesine bahçeye meyve ağaçları dikmesini söylemiş. Talebe hocasının sözünü dinleyerek bahçesine meyve ağaçlarını dikmiş ve onlara özenle bakmış. Ağaçlar büyümüş ve bol bol meyve vermiş. Bahçe sahibi bu bolluk üzerine adeta ağaçlara daha özen göstermeye ve hürmet etmeye başlamış. Evliya zat bir gün talebesini ziyarete gelmiş bakmış ki; sürekli bahçeyle meşgul oluyor, ağaçların dallarını kırarak  yere atmış. Talebe şaşırmış dehşete kapılmış ‘’Aman hocam bir hatamı yaptık’’ demiş. O da ‘’ben ağaçları bahçeye dik dedim kalbine değil’’ diye sitem etmiş.

     Dünya zaten Yüce Allah’ın bolluk ve bereketi ile o kadar dolu ki nedir her şeye sahip olma hırsı anlam veremiyorum. Özellikle yöneticilerde görülen bu her şeye sahip olma hırsı ve tek güç bende herkesi ezer geçerim firavunlaşması bizim onlardan korktuğumuz sürece onlara güç vermemizden kaynaklanıyor. Korkularımızdan arınmadığımız sürece üzerimizdeki baskıdan kurtulmak zor, gücün kaynağını unutmamak ve sadece O'ndan dilemek gerek. Sen-ben, güçlü- zayıf değil de hepimiz biriz düşüncesi tüm insanlığa yayıldığı zaman işte o zaman samimiyet, barış ve huzur olabilecek. Bunun için ilk önce korkuları atmak gerek, arınmak gerek, kalbimizi pürü pak eylemek gerek. Gücün kaynağını bilen için ölümlülerden korkmak diye bir şey yoktur onlar için sadece vicdan, merhamet ve adalet vardır, bunların olması insana uzun vadede kazandıran üstün özelliklerdir. Çünkü kalbine ektiği ağaç yoktur ki kaybetmekten korksun, onun kalbi sadece Allah ile meşguldür. Şu an insanların kalpleri meyve ağaçlarıyla dolu kaybetmekten korktukça zulmedene güç veriyor, zannediyor ki ağaçlarım büyüyor ve kazanıyorum, ancak her ikisi de insanlığını yitiriyor.  Hırs, yani sınırsız büyümeler organizmalardan bitkilere kadar her şeyde felakettir.

     Kötülükle, zulmederek, ezip geçerek, aldatarak kazandığını sanan sadece daha fazla kaybeden olduğunu er ya da geç fark ediyor.