“Destanlaşan Çanakkale” kitabının yazarı Tarihçi Mustafa Turan; Mart ayı boyunca 30 günde tam 40 konferans vererek, bu konuda yeni bir rekora da imza atmış oldu.
1 Mart tarihinde Muğla'dan başladığı programlarına 16 il ve onlarca ilçede 40 konferans sığdıran Turan, geniş halk kitlelerine ve öğrencilere; “Destanlaşan Çanakkale”yi anlattı. Çoğu kere günde sabah ve akşam olmak üzere günde iki konferans veren Yazar Turan, izlenimleri konusunda şunları söyledi: “Ege'den Trakya'ya, Karadeniz'den Akdeniz'e ve Marmara'dan Anadolu'ya kadar bir ay boyunca memleketi dolaştım. Mesele'nin teknik boyutu ile askeri ve siyasi yönüne girmeden, Atatürk'ün ‘Yüksek Ruh’ olarak ifade ettiği, Çanakkale'de sergilenen ve zaferi kazandıran ‘Yüksek Ruhu’ anlattım. Gittiğim her yerde büyük heyecan ve derin coşku gördüm. Salonlar tıklım tıklım vaziyette insanımıza yetersiz kalıyor. Ayakta yüzlerce insanımız 1,5- 2 saat buyunca nemli gözlerle konuya odaklanıp yerinden ayrılmıyor. Konferansların sonunda nice insanımızın dualarına muhatap olduk.
Biz bu resimde, diğer dünya milletlerinde olduğu gibi, bizim insanımızın da artık tarihiyle barıştığının ve kahramanları ve zaferlerine sahip çıktığının, gayet net vaziyet alışını görüyoruz. Gençlerimiz ve öğrencilerimiz de hakeza konuya son derece duyarlı davranmakta ve sahip çıkmaktadırlar." "Dile kolay yollara düşüp diyar diyar dolaşarak 30 günde 40 konferansta konuşmak. Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?" Sorumuzu Yazar Mustafa Turan : " Yazmak da konuşmak da çok çalışmak ve yoğun emekle birlikte, temelde Rabbimin bir lütfüdür. Çanakkale'nin ne olduğunu önce millet olarak bizim öğrenmemiz, akabinde de nesillerimize öğretmemiz bir şeref borcudur.
Bunları anlatmazsak vebalden kurtulamayız" diye cevapladıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: " İşin başı ihlas ve samimiyettir. Bu hasletleri göz ardı etmemek gerekir. Yoksa maazallah boşuna kürek çekmek de var. Elhamdülillah zorlu bir maratonu tamamlamış olduk. Ancak insanımızın tarihine, ecdadına ve kültürüne sahip çıkışı, Çanakkale programlarına yoğun ilgi gösterişi bizim bütün yorgunluğumuzu alıp götürdü. Böylece biz de insanımıza hizmet etmiş olmanın bahtiyarlığını yaşadık." Nisan ayında "Kutlu Doğum", Mayısta ise, "İstanbul'un Fethi" programlarıyla bu maratona devam edeceğini belirten Yazar Turan : "Cenab-ı Hak hepimizin yar ve yardımcısı olsun” dedi.
Biz bu resimde, diğer dünya milletlerinde olduğu gibi, bizim insanımızın da artık tarihiyle barıştığının ve kahramanları ve zaferlerine sahip çıktığının, gayet net vaziyet alışını görüyoruz. Gençlerimiz ve öğrencilerimiz de hakeza konuya son derece duyarlı davranmakta ve sahip çıkmaktadırlar." "Dile kolay yollara düşüp diyar diyar dolaşarak 30 günde 40 konferansta konuşmak. Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?" Sorumuzu Yazar Mustafa Turan : " Yazmak da konuşmak da çok çalışmak ve yoğun emekle birlikte, temelde Rabbimin bir lütfüdür. Çanakkale'nin ne olduğunu önce millet olarak bizim öğrenmemiz, akabinde de nesillerimize öğretmemiz bir şeref borcudur.
Bunları anlatmazsak vebalden kurtulamayız" diye cevapladıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: " İşin başı ihlas ve samimiyettir. Bu hasletleri göz ardı etmemek gerekir. Yoksa maazallah boşuna kürek çekmek de var. Elhamdülillah zorlu bir maratonu tamamlamış olduk. Ancak insanımızın tarihine, ecdadına ve kültürüne sahip çıkışı, Çanakkale programlarına yoğun ilgi gösterişi bizim bütün yorgunluğumuzu alıp götürdü. Böylece biz de insanımıza hizmet etmiş olmanın bahtiyarlığını yaşadık." Nisan ayında "Kutlu Doğum", Mayısta ise, "İstanbul'un Fethi" programlarıyla bu maratona devam edeceğini belirten Yazar Turan : "Cenab-ı Hak hepimizin yar ve yardımcısı olsun” dedi.
