Günümüzde şehirlerin en önemli sorunlarından biri, kaldırım işgali meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Sokaklarda yürürken karşılaştığımız en can sıkıcı manzaralardan biri, kaldırımların işgal edilmiş olmasıdır.

Günümüzde şehirlerin en önemli sorunlarından biri, kaldırım işgali meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Sokaklarda yürürken karşılaştığımız en can sıkıcı manzaralardan biri, kaldırımların işgal edilmiş olmasıdır. Hem yayaların hem de araç kullanıcılarının günlük yaşamını olumsuz etkileyen bu durum, çözüm bekleyen bir mesele haline gelmiştir.

Peki, bu sorunun basit ve etkili bir çözümü var mıdır? Hendek'teki bir vatandaşın önerisiyle bu soruya yanıt bulabiliriz. Öneri oldukça basit: Belediye, bir anket şikayet birimi kuracak ve burada toplanan halkın talepleri ve şikayetleri doğrultusunda hareket edecek. İşte bu noktada, birçoğumuzun aklından geçen "Neden daha önce düşünülmedi?" sorusu geliyor.

Başkanın omzunda yıllardır taşıdığı sorumluluk, bu öneriyle biraz da olsa hafifleyebilir. Çünkü artık çözüm, halkın isteklerine uygun olarak şekilleniyor. Başkan, kendisine yöneltilen "Neden bana bunu yaptın?" eleştirilerine karşı gülerek, "Ben yapmadım, halk yaptırdı. Halk böyle istiyor, halkın haklı taleplerine hayır deme hakkım yok" diyebilir. Bu durum, başkanın siyasi hedeflerini zorlamadan ve halkın memnuniyetini artırarak sorunları çözmek adına oldukça akılcı bir yol sunmaktadır.

Ancak, her çözümde olduğu gibi bu önerinin de bazı zorluklarla karşılaşabileceğini söylemek mümkün. İşgalci esnafların rahatsız olabileceği bir gerçek. Ancak burada asıl mesele, 85 bin kişinin hakkı mı, yoksa işgalci esnafların çıkarı mı olduğudur? Bir toplumun refahı ve düzeni, bireysel çıkarların önünde gelmelidir.

Sonuç olarak, sorunlar karşısında duruşumuz ve çözüm üretme irademiz, toplumsal gelişimin en temel taşlarından biridir. Hendek'teki bu basit ama etkili öneri, işte bu iradeyi yansıtmaktadır. Çözüm istemek ve adım atmak için istekli olmak, herkesin hakkıdır. Önemli olan, bu hakkı kullanarak çözümlere ulaşmaktır.

Unutulmamalıdır ki, istemek ve azmetmek, çözümleri hayata geçirmenin ilk adımıdır. Niyet etmekten ve çaba sarf etmekten kaçınanlar, sadece günü doldurur. Ancak isteyen, niyet eden ve çözüm isteyen her birey, sorunlara çareler üretebilir. İşte bu şekilde toplumsal ilerleme mümkün olur.

M.R.S