''Ege'de bir balıkçı teknesinin alabora olması sonucu 170 Afgan ve Pakistan'lı kaçak öldü''

Eğer Hendek'te gerçekleştirilen operasyon olmasa bir kaç gün içinde haber bültenlerinde böyle bir haberi duymamız kaçınılmazdı. Şimdi akla şu su soru geliyor, acaba Hendek ve Sakarya üzerinden  karayoluyla bilinmeyen kaç yüz göçmen böyle bir sona taşınıyor?

Türkiye uzun yıllardır insan kaçakçılığının en önemli geçiş bölgesi. Ve binlerce kaçak göçmen umut tacirlerinin kurbanı olarak küçücük teknelerde denizdeki dev dalgalara yenik düşerek can veriyor. Üstelik çoğu kadın ve çocuk. Dün Hendek ve elbette Tüm Türkiye gündeminde D-100 karayolunda yakalanan 184 Afgan ,Pakistan'lı ve Myanmarlı Mültecinin dramları yer aldı. Bu malesef buzdağının sadece görünen küçük yüzü. Aslında Sakarya Jandarma Komutanlığının bu operasyonu onları denizde bir teknede dalgalar arasında bitecek bir sondan kurtardı.

Hendek'liler bu operasyon görüntüleriyle ilk kez belkide bu çaresiz umut yolcularının haline tanıklık etti yada akşam yemek masasında veya kahvelerde ''ya kaçak Afganları yakalamışlar duydunuzmu'' muhabbeti etti. Peki neden bu insanların her gün yüzlercesinin böylesi bir yolculuğa çıktığını biliyormusunuz? İşte bu yakalama olayının detayları..

Gelen kaçakların çoğu Afganistan, Pakistan  kökenli. Her iki ülkede terör ve iç huzursuzlukları ve fakirliğin yüksek düzeyde olduğu ülkeler. Ve sizler arada televizyon haber bültenlerinde görsenizde bu kaçak göçmenler  sessizce üstelik çoğununda hayatına malolan bir insan kaçakçılığının kurbanları. Bu trafiğin en önemli başlangıç noktası Afganistan ve Pakistan sınırlarındaki kontrolsüz aşiretler bölgesi. Bu bölgelerde toplanan kaçaklar daha iyi yaşam umuduyla kişi başına verdikleri binlerce dolarla ya kamyon kasalarına, ya tırların özel bölmelerine yerleştiriliyorlar. Sınırdan özellikle kontrolün düzenli olmadığı bölgelerde rüşvetle geçirilen bu insan dolu araçlar İran üzerinden Türkiye sınırıa doğru götürülüyor.. Ardından sınıra yakın bölgelerde dağlık kesimlerde onları bekleyen çete üyelerine teslim ediliyorlar..

Hendek haber genel yayın yönetmeni Levent Öztürk'ün ulaştığı bu insan kaçakçılığın daha önce kurbanı olmuş bir Afgan bakın bu süreci nasıl aktarıyor;

'' Avrupa'ya girmek en büyük hayalimdi Afganistan'daki durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bende ailemle paylaştı. Türkiye'den biri benle iletişime geçti bana nereye gitmem gerektiğini söyledi. Önce gizlice Pakistan'a geçtik ardından orada bizi kapalı kasa küçük kamyonetlere bindirdiler nefes almak nerdeyse imkansızdı . Belucistan üzerinden İran sınırına geldik. Orada bizi bu kez İran'dan gelen başka araçlara bindirdiler. Bunlar daha büyük kasalı araçlardı. Özel bölmesi vardı. Kapandığında önüne yük konuyordu böylece içerde kimse olduğu anlaşılmıyordu. Bu bölmede içmemiz için su ve birazda yiyecek bıraktılar. Saatlerce çıkamadık. Yolculuk hiç bitmeyecek sandım.Belki iki gün sürdü. O dar alanda idrarımızı ve büyük tuvaletimizi dönüşümlü bir köşede yapıyorduk. Havasızlıktan boğulacağım sandım. Sonunda durduk bizi indirdiler. İndirdikleri yerde bizi Kürtçe konuşan bir gruba teslim ettiler, bir tanesi farsça da biliyordu. Bizi aldı dağlaradan Türkiye sınırına oradanda sınırın diğer tarafa geçirdi. Günlerce bir köyde tek bir evde bekletildik. Sonra yeniden bir tırın kasasına bindirildik. Uzun saatler sonra araç durduruldu biz artık vardık diye sevinirken TIR'ın kapısını polisler açtı. Yakalandıktan sonra beni sınır dışı edip yeniden Afganistan'a yolladılar.''.