Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

UMRE NASIL YAPILIR?

Bütün hamtlar ve övgüler Alla hu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun. “Allahumme salli alaMuhammed’in ve ala âli Muhammed”
 
Değerli okurlarım! Umre: kelimesi, “ziyaret etmek” anlamına gelir. Dini bir terim olarak ise Umre; “Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında Sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yerine getirilen bedeni bir ibadet’tir. Arefe ve onu izleyen kurban bayramı günleri olmak üzere yılda beş günün dışında her zaman umre yapılır. Hanifi ve Maliki Mezhebinde, ömründe bir defa Umre yapmak Müekked sünnet, Şafii ve Hanbelî Mezheplerinde farz sayılmıştır.
 

Umre’nin farzları ikidir.1-İhrama girmek, 2-Beytullahı tavaf yapmak, Umrenin vacipleri, ikidir, 1-Safa ve Merve arasında Sa’y yapmak. 2-Tıraş olmak. İhram iki parça bezdir. Belden yukarısına, rıda, belden aşağısına, izar denirİhram, insan için bir elbise olmaktan çok niyet, tercih ve terbiyedir. Kibirden gururdan, kendini beğenmişlikten, bencillikten, gösterişten sıyrılıp, samimiyete ve takvaya ulaşmaktır

 
Yolculuklar günümüzde büyük imkânlar içinde yapılıyor olsa da yine meşakkatlidir. Uyku ve beslenme nizamı kendi eviniz de ve çevrenizdeki gibi dengeli değildir. Burada birçok insan gergindir. Durum ne olursa olsun mümin her zaman olgun, fedakâr ve iyiliksever olmalıdır. Yolculuktan karlı dönmeyi biliniz, Dönünce de Kabeye ulaşmış, dünyanın dört bir yanından gelen mümin gönüllerle sel olup akmış bir müslümanın şuurunu taşıyınız. Güzel söz amel, davranışlarla dış dünyaya güzellikler aksettiriniz.

 
Bu yolculuk sıradan bir yolculuk değil, Allahu Teâlâ’nın rızasını kazanma yolculuğudur. Bu şuur ve heyecan içerisinde olunuz, her halükarda sabırlı ve metanetli olunuz. Yolculuğa çıkmadan eşinizle, dostunuzla, komşularınızla helalleşiniz, dargın olduğunuz kişilerle barışınız. Evinizden ayrılmadan önce iki rekât sefer namazı kılınız, abdestli olarak evinizden ayrılınız, yolculuk duasını okuyunuz.
 
Yanınıza ihtiyacınız kadar eşya alınız, sürekli kullandığınız bir ilacınız varsa yanınıza alınız, yolculuk ve yapacaklarınız ibadetler hakkında önceden bilgi edinin, kitap okuyunuz, çöl iklimine gidiyorsunuz, gece gündüz sıcaklık farkının yüksek olduğunu unutmayınız. Uçağa, otobüslere, binerken, otellere yerleşirken aceleci olmayınız, başkalarına sıkıntı vermeyiniz, kul hakkı ihlali yapmayınız. Olgunluğu siz gösteriniz, çevrenizdekilere yardımcı olunuz. Bir süre beraber olacağınız insanlarla gerçek dost olunuz.
 
Vardığınız kutsal topraklar, İslam nurunun ilk yayılmaya başladığı, Güzeller güzeli (s.a.v.) in gezip dolaştığı, nice acı çilelere katlanıp mücadeleler verdiği ve nice hatıraların yaşandığı topraklardır. Bunun idrakinde olarak hareket ediniz. Umreye birçok defa gitmiş olsanız bile ilk defa gidiyormuşçasına duygularınızı taze ve canlı tutunuz.. Gereksiz yere boş konuşmalardan sakınınız. Kutsal beldede her anı dolu dolu yaşayınız. Kur’an-ı kerim okuyunuz, kaza namazı kılınız, tövbe ve istiğfar ediniz, Allah Rasülü (s.a.v.) çokça salat ve selam getiriniz, “Allahumme salli alaMuhammed’in ve ala ali Muhammed” mübarek beldelerde geçen zaman dilimini en güzel şekilde değerlendiriniz..Her ibadette olduğu gibi Umre ibadetinde de ihlas ve samimiyet esastır.İhlas ve samimi olunuz.
 
Hava alanında ihrama girilir ve niyet edilir.(Hanımların ihramı normal giydiği elbiseleridir) İki rekât ihram namazı kılınır, İhramlı bir şekilde uçağa binilir, Cidde havalimanında inilir, otobüsle Mekke’i Mükerreme’ye gidilir, otellere yerleştikten sonra, Tel biye, tekbir, tehlil salâvat-ı şerife getirerek Harem-i şerife girilir. Niyet edilip umre tavafı yapılır. Tavaf esnasında “ilk üç şavtta ızdıbâ ve remel de yapılır.” Tavaf namazından sonra Mes'aya gidilerek umrenin sa'yi yapılır. Tıraş olunup ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış olur. Umre ve Tavaf: Kâbe’ye yaklaşılarak, Umrenin rüknü olan tavafı yapmak için “Allah'ım Umremin tavafını yapmak istiyorum. Kolaylaştır ve kabul buyur” denilerek iki elin iç kısmı “Hacerül-Esvede” dönük olarak kaldırarak ve “Bismillahi Allahu Ekber” diyerek niyet edilir. Bu arada erkekler ihram elbisesinin üst parçasını sağ omuzlarını açıkta bırakacak şekilde örtünürler. Izdıbâ denilen ve sünnet olan bu tarz örtünüş ilk üç şavt'ın sonuna kadar sürdürülür.
 

Tavaf namazı omuzlar örtülü olarak kılınır. Hacda ve umrelerde kalabalık sebebiyle öpme ve dokunma mümkün olmadığından Hacerül- Esved karşıdan selamlanır bu selamlama sünnettir. Eller yukarı kaldırılır hacerul esved selamlanır ve elin içyüzleri öpülür. “Bismillahi Allahuekber” denilir. Yedi dönüşten ibaret olan tavafın her bir dönüşüne (şavt) denir. Tavaf yedi şavttır. Her şavt, Hacerül-Esved’de başlar ve hacerül esvedde biter. hacerül’esvedin karşısına gelince ellerimizi yukarı kaldırarak Hacerül-Esved’ selamlanır. Hacerul Esved’den bir önceki köşeye rukni yemani denir. Bu köşede selamlanır. Umre tavafının ilk üç dönüşünde erkek umreciler sağ omuzları açık da olduğu halde kısa ve çalımlı adımlar atarak koşar gibi dönüş yaparlar buna “remel denir” ve sünnettir. Hanımlar remel yapmazlar. y İzdiba ve remel yalnızca umre tavafı gibi ardından S’ay yapılacak tavaflarda yapılır. Tavaf sırasında kitapçığımızda sunulan dualar yapılabileceği gibi, içimizden geldiği gibi de dua edebilirsiniz. Herkes istediği gibi dua edebilir. Her insanın ayrı ayrı istekleri vadır, sıkıntıları vardır. Herkes kendi lisanına, göre dua edebilir, duaların “arapça veya türkçe okuma zorunluluğu yoktur.” İsteyen tavaf sırasında Kur'an-ı Kerim okuyup değişik zikirlerde yapabilir. Ancak rüknü yemani ile “hacerül- Esvet” köşeleri arasında “Rabbena Atina” “Rabenağfirli” dualarının okunması onun sünnetini izlemek olur.(“Rabbena, atina” ve “Rabbenağfirli” duaları, birer ayettir, dua makamında okunmaktadır.) Tavaf bitince Makam-ı İbrahim'in bir diğer ifadeyle Mescid-i Haram'ın namaz kılınabilecek uygun bir yerinde tavaf namazına niyet edilerek aynen ihram namazı gibi iki rekât tavaf namazı kılınır. Bu namaz vaciptir. Ardından dua edilir. Tavaf namazı ve duasından sonra bir miktar zemzem içilir bir miktar da başa serpilebilir. Ayrıca tavafta başladığımız andan itibaren dünya kelamı konuşmamalıyız. Çünkü tavafta bir ibadettir. Tavaf sırasında bazı insanları görürsününüz. Telefonla konuşur. Orası gözyaşı dökerek huzur ve huşu içinde ibadet etme yeridir. Unutmamalıyız kutsal beldedesiniz. Orada ki zaman dilimini çok iyi değerlendirelim.

 

KÂBE’İ TAVAF ETMENİN FAZİLETİ:

 

 Mekke’i Mükerreme’nin dışından gelenler için tavaf nafile namaz kılmaktan daha faziletlidir. Abdullah İbni Ömer-den,(Ben Rasülüllah s.a.v. şöyle işittim:”kim Kâbe-yi tavaf eder ve tavaftan sonra iki rekât namaz kılarsa bir köle ve cariyeyi Azad etmiş gibi sevap olur.) (İb, M,s,Kitabul-Menasiki,) Ata bin Ebi Rab ah:(Ebu Hureyre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurduğunu bana rivayet etti:”Rükn-i Yemani yanında 70 Melek görevlendirilmiştir. Kimki orada Allah-ım: Beni affet, dünya ve ahir ette afiyet dilerim. Ey rabbimiz bize dünya-da ahir ette-de iyiyi ver. Ve bizi ateşin azabından koru.”diye dua ederse o Melekler âmin derler.”Gerek tavaf-a başlarken ve gerek tavaf esnasında Hacer-i Esved-in önüne geldikçe, ona istikbal (selamlama) yapılır. Namazda durur gibi tekbir ve tehlil ile eller, Hacerül Esved’e el sürülüp öpülür. Şayet bu mümkün olmaz’sa karşıdan el sürme işareti yapılır. Buna “istilam”(selamlamak) denir. Bu hareket, kulun Allah-a yapacağı ve itaat hususunda onunla ahidleşmesi manasına gelir. İbni Ömre (r.a) den rivayet edilmiştir: Peygamberiz (s.a.v.) Şöyle dediğini duydum: “Kim Beytullah-ı tavaf ederse Cenabı Allah onun her adımına bir sevap yazıp bir günah siler.” Ebu Said el-hudrinin kölesi anlatıyor.”Tahman isimli kölesinin refakati de Beytullah-ı tavaf ederken Ebu Said el-Hudri şöyle diyordu.”Dünya kelamı konuşmadan Kâbe’yi yedi defa dolaşıp sonunda iki rekât namaz kılmam, benim için Tahman adlı kölemi Azad etmekten daha üstündür.  Cabir (r.a.) rivayet edildiğine göre,Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu.;”Bu Kabe İslam-ın direğidir.Kim bu  Kabe-yi ziyaret etmek maksadıyla Hac veya Umre-ye çıkarsa,öldüğü takdirde Cenab-ı Allah onu Cennetine koymayı,sağ kaldığı takdirde ganimet ve mükafatla memleketine döndürmeyi taahhüt eder.” Amr b. Şuayb’ın dedesinden rivayet edildiğine göre: Rasülüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur Bir kimse, Beytullah-ı ziyaret etmek maksadı ile evinden yola çıktığı zaman rahmetin içine dalar: Tavafa başladığı zaman rahmet onu kaplar, sonra adımını her kaldırıp yere indirdikçe Cenab-ı Hak onun her bir adımına 500sevap yazar,500 günah siler,500 derece kayd eder.
 
Tavafı bitirdikten sonra, Makam-ı İbrahim-in arkasına gelerek orada iki rekât namaz kılarsa Anasından doğduğu gibi günahsız hale gelir ve kendisi için İsmail (a.s.) Zürriyetinden 10 köle Azad etmiş sevabı yazılır. Hacer-ül Esved önünde bir Melek kendisini karşılayarak:( geçmişteki vazifeleri ifa ettin, gelecekte olanları yeniden yap.) diye nida eder. Aynı zamanda bu kimse, ailesinden 70 kişi hakkında şefaatçi kılınır.”  (Kâbe ve Mekke tarihi El-ezraki)  Enes b. Malik den (r.a) rivayet ediliyor:  Şöyle demiştir: Allah Resulü (s.a.v. ) ile Mescid-i Hayf-da bulunuyorduk. Hz.. Peygamberin (s.a.v.) yanına iki adam geldi. Ya Resülüllah! Sana bazı sorular sormaya geldik, dediler. Efendimiz (s.a.v.) onlara: İsterseniz sorunuzu sormadan cevaplandırayım, dilerseniz sorun cevap vereyim. Buyurdu. Onlar Ya Resülüllah! (s.a.v.) Sen bize, sormadan söyle ki iman ve yakınımız artsın dediler. Güzeller Güzeli buyurdular: -Sen bana,Beytullah-ı tavaf maksadı ile evinden çıkışından, Beytullah-ın mükafatından,Tavaf dan,Hacla ilgili yapman gereken bütün menasiki sormaya geldin. Buyurdu.  Medineli sormaya geldim. Bunun üzerine Kâinatın Sultanı şöyle (s.a.v.) buyurdu: Şüphesiz sen, Beytullah’a ziyaret maksadıyla evinden çıktığın zaman, bindiğin deve ayağını her kaldırıp yere indirdikçe Yüce Allah sana bir sevap yazıp bir günahını siler ve Allah katında mevkiini bir derece yükseltir. Tavaftan sonra 2 rekât kılacağın namazın sevabı ise İsmail (a.s.) neslinden 70 köle Azad etmeye denktir. Safa Merve arasında dolaşman bir köle Azad etmek kadar sevaptır.

Daha sonra da Umrenin Say'ı: Say takriben 400 m. uzunluğundaki safa ve Merve tepeleri arasında yapılır.

Safa'dan Merve'ye dört gidiş, Merve'den Safa'ya üç gelişten ibaret olan ”say safa tepesinde başlar.” Vacip olan Sa'ye umre Sa’yı diye niyet edilerek başlanır. Say yapılırken “yeşil ışıklı işaretler arasında kısa adımlarla ve alımlı tavırlarla koşarcasına yürünür.” Buna” Hervele” denir ve sünnettir. Erkekler yaparlar. Sa'yin gidiş ve gelişlerinde sunduğumuz müşterek zikirlerin okunması sünnettir. Sunulan duaların veya benzerlerinin yapılması ise sa'yin bereketlerini arttırır. Say yaparken Kur'an okunabildiği gibi herkes içinden geldiği gibi dua ve değişik zikirlerde yapılabilir, asıl olan ibadetlerde teslimiyettir..Umrede Saç Kesmek Kısaltmak: Sa'yin Merve tepesinde bitirilmesinden sonra dua edilir. Orada veya ikamet mahallinde erkekler daha faziletli olduğu için saçlarını dipten keserek veya uçlarından bir miktar kısaltarak umre'lerini tamamlamış olurlar. Kadınlarda saçlarının ucundan bir miktar keserler ömür boyu bunları hatıra olarak saklarlar. Saçların kesilmesiyle birlikte ihramlılık hali sona ermiş ve ihram yasakları da kalkmış olur…

 

Sa’y: Su arama! Sa’y: bedenin çalışmasıdır. Sa’y: Daha iyi bir hayatı kazanma yoludur. Sa’y: ihtiyaçların için tabiatın kalbinde araştırma yapmak ve kavga vermektir. Sa’y: bir arayıştır. Gayesi olan bir harekettir.”Koşmak ve seğirtmek”Tavaf ederken Hz. Hacer (r.anha.) gibiydin. Makam’ı İbrahim’de ise Hz. İbrahim (a.s.) ve Hz. İsmail (a.s.) gibi. Sa’y: yapmaya başladın mı, yeniden Hacer (r.anha.) gibi olacaksın. Burada gerçek bir tevhit gösterisi vardır. Şekiller, modeller, renkler, dereceler, kişilikler, ayırımlar ve mesafeler kaybolur. Görülen tek şey, yalnızca inanç, iman ve harekettir. Burada kimsenin adı anılmaz; Hz. İbrahim (a.s.) Hz. İsmail (a.s.) ve Hacer (r.anha.) bile yalnızca isim, kelime ve semboldür. Sa’y yaparken, Hac er’in (r.anha.) rolünü oynayacaksın.
 
Sa’y-ın temeli Hz. İsmail (a.s.) ın annesi Hazreti Hac er’in (r.anha.) su bulmak amacıyla bu iki tepe arasında koşuşturmasına dayanmaktadır. İbrahim (a.s.) Allah-u Telala-nın emriyle Hz Hacer’i (r.anha.) henüz bir bebek olan İsmail ( a.s.) ile birlikte suyun ve hiçbir insanın bulunmadığı bugünkü Harem-in yanına bıraktı. Yanlarında bir kırba su ve bir miktarda hurma vardı. Bir müddet sonra yanlarındaki su ve erzak tükendi. Çocuk susuzluktan çırpınmaya başladı.  Hz Hacer (r.anha.) birilerini görebilmek için biraz ileride bulunan sefa tepesine çıktı. Etrafa bakındı kimseyi göremedi. Buradan aşağıya doğru inerek Karşı taraftaki Merve tepesine doğru yürüdü. Merve tepesinden-de kimseyi görmesi mümkün olmamıştı. Bu gidiş ve gelişi yedi defa tekrarladı. O,iki tepe arasındaki çukur yere indiği zaman eteğini toplayarak koşuyordu. Çünkü buradan çocuğu bıraktığı yer görünmüyordu. Ve İsmail (a.s.) yanına döndü. Ve orada bir su kaynağının akmakta olduğunu gördü. Allah-u Teâlâ onları zemzem-le rızıklan dırmış dır ve böylece onları Kâbe-nin bulunduğu yerin mamur hale getirilmesine sebep kılmıştır. Daha sonra buraya gelen İbrahim (a.s.) Alah-u Telalanın emriyle oğlu İsmail (a.s.) ile birlikte Beytullah-ı inşa etmişti. Cebrail (a.s.) ona gelerek haccın ne şekilde yapılacağını öğretmişti. Sa’y: Haccın bir parçası olarak devam etmiştir.  (Buhari-enbiya, 9)  “Allah-u Teala Kur-an-ı Kerim-de şöyle buyurmaktadır. ”Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah-ın şiarlarındandır. Herkim Beyt-i hacceder yahut umre yaparsa bunların arasında Sa’y etmesinde bir beis yoktur.”(Bakara Suresi.158 )    
 

Kâinat’ın en güzeli Hz. Muhammed (s.a.v.) kucak açan, vefatından sonra da peygamberimizi ve binlerce Sahabe’yi ebediyen bağrına basan, her sokağında bir sahabenin selamını duyacakmış gibi olduğumuz nurlu Medine’i Münevvere’yi ziyaret etmenin, Güzeller güzeli (s.a.v.) gidip ona selam vermenin, onunla dertleşmenin, onunla asr-ı saadet’i yaşamanın, onun secde ettiği yere secde etmenin, minberde hâlâ onun hutbe okuduğunu düşünmenin, Hz. Bilal-i (r.a.) Habeşî’nin müezzinlik yaptığı, Hz. Ebu Bekir’in, (r.a.) Hz. Ömer’in,( r.a.) Hz. Osman’ın (.r.a.) Hz. Ali’nin (r.a.) ve diğer sahabelerin saf tutup namaz kıldığı yerlerde saf tutup, namaz kılmanın hayali ile yaşıyoruz. Rabbim en kısa zamanda kutsal toprakları ziyaret etmeyi ve kabeye yüz sürmeyi nasip eylesin.”“Allahumme salli alaMuhammed’in ve ala ali Muhammed” Selam ve dua ile

- - - - -