TÜVASAŞ VE ŞEKER TBMM’DE GÜNDEMİNDE 

Demiryolu ulaştırmasının serbestleştirilmesi tasarısı hakkında TBMM’de konuşan MHP Sakarya Milletvekili Kutluata, “Pazar avantajı olan TÜVASAŞ’ın içine EUROTEM diye küçük bir yatırımla konan ve milyarlık işleri alan bir kuruluş türedi. Her şeyi ithal edip burada montaj yapıp, pazara girdiler. TÜVASAŞ nasıl verimsiz hale geldiyse, çok çok ama çok özel bir bankayla Sakarya’nın can damarı olan Adapazarı Şeker Fabrikası ilişkilendirildi. Fabrika borçlandırıldı, zarar ettirildi, kotası arttırılmadı ve sonunda devredildi. Bitmedi devir sonrası kotası arttırıldı” dedi.  

TASARININ ANLAMI NEDİR?
MHP Sakarya Milletvekili Prof.Dr. Münir Kutluata, Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın üzerine mecliste konuştu. Tasarı hakkında kamuoyunun yeteri kadar bilgi sahibi olmadığını söyleyen Kutluata, “Böyle bir değişiklik, sadece burada, çoğunluğa dayanarak yine tartışılmadan çıkarılmış olacak” dedi. Tasarıda tekelin kaldırılması ve sektörün serbestleştirilmesi ifadesinin yer aldığını söyleyen Kutluata, “ Tekelin kaldırılması anlaşılabilir bir şeydir,  fakat “serbestleştirme” ile ne kastedilmektedir, orası belli değil. Demiryollarına rekabet şartlarının getirilmesi denilmek isteniyorsa neden açıkça söylenmez? Maksat özelleştirme ise neden açıkça ifade edilmez? İkisi birden kastediliyorsa neleri kapsamaz? Serbest pazar ekonomisinden esinlenerek kullanılmış bir ifade ise en azından serbestleşmenin pazar şartları ile sınırlandırılacağı belirtilseydi daha isabetli olurdu” dedi.

TÜVASAŞ İŞÇİLERİ 
TCDD’ye bağlı kuruluşlardan TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ’a değinen Kutluata, “Bu kuruluşlarda  çalışanların bir ay içinde emekliye sevk edileceği, arzu edenlerin bir ay içinde emekliye sevk edilmesinin teşvikler verilerek sağlanacağı ifade edilmekte ama “Tekrar geriye dönemezler, hiçbir şart süremezler.” gibi âdeta bir derdest mantığı sezilmektedir. Bu çalışanlar bir ömrünü bu işe verdikten sonra maddi zaruretlerden ötürü emeklilik yolunu seçiyorlar ise neden bu insanlara bir süre düşünme fırsatı verilmez. Bu insanlara temmuz ayında alacakları enflasyon farkını alma fırsatları tanınmaz, anlaşılabilmiş değildir” dedi. Kutluata, “Türkiye'de iki senelik süre içerisinde gerekli, satın alınacak miktarının 5 milyar doları aştığı, önümüzdeki on beş yıl içinde de 18 milyar dolar civarında bir pazar olduğu görülmektedir. Türkiye'de vagon sanayisi gibi, TÜLOMSAŞ gibi, lokomotif sanayisi gibi kuruluşlarımız varken bu pazarın değerlendirilmesi vasıtasıyla neden dünyaya vagon konusunda, demir yolu araçları konusunda rekabet edecek bir sanayi geliştirilmesinin önü açılmıyor” dedi.

EUROTEM SORUSU 
TÜVASAŞ’a değinen Kutluata, “Benim memleketim olan Adapazarı’ndaki TÜVASAŞ depremde büyük zarar gördü. Deprem döneminde bile üretimine ara vermeden devam etti. Oradaki işçilerin, çalışanların fedakârlıklarıyla devam etti. Şimdi, böyle bir pazar genişliği döneminde bu sanayinin canlandırılması, dâhilî ihtiyaçlarımızın karşılanması, bu pazar avantajıyla ihracata yönelik gelişmelerin sağlanması beklenirken TÜVASAŞ’ın arazisinin içine EUROTEM diye bir kuruluş yerleştirildi. Bu kuruluşun ne yaptığını, ne yapacağını kimse bilemedi. 10 milyon dolar liracık bir sermayeyle milyarlarca dolarlık işler almaya başladı. Biz bu konuda ısrar ettik, rica ettik. Burada imal edilen vagonları bize bir gösterin diye. Vagon imal etmediği, sadece Güney Kore’den vagon ithal edip, demir yolu araçları ithal edip orada montaj yapan ama bununla pazara giren, Türkiye’deki pazarı değerlendiren bir kuruluş ortaya çıktı” dedi. 

ŞEKER FABRİKASI 
Milli sanayinin zarar görmemesini arzu ettiklerini anlatan Kutluata, “ TÜVASAŞ’ın nasıl verimsiz, gelişemeyen bir kuruluş hâline düşürüldüğünü görüyorsak, Sakarya’nın can damarı olan şeker sanayisinin de önce özel bankayla ilişkilendiğine, daha sonra borçlandırıldığına şahit olduk” dedi.
Kota artırılmadığı için şeker fabrikasının zarar ettirildiğine, zarar ettirildikten sonra bir özel bankaya ama çok çok özel olan bir bankaya pancar üreticilerinin fabrikasının devredildiğine şahit olduklarını söyleyen Kutluata, “ Ama, ne hikmetse bu devir gerçekleştirildikten sonra bu fabrikanın kotası artırılmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, bölgedeki, ülkedeki sanayi kuruluşları bu şekilde bir bir el değiştirirken ve farklı yönlere giderken, hazır pazar bizim pazarımızken ve milyarlarca dolarlık, on milyarlarca dolarlık bir yatırım söz konusu iken, pazar payı söz konusu iken bu gelişmenin millî sanayi hâline dönüştürülmesi ve Türkiye'nin lehine kullanılması gerektiği kanaatindeyiz” dedi.