Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, "Huzur bulduğum şehir" olarak nitelediği Sakarya’ya teşrif ederek vatandaşlarımıza hitap etti.

Helikopterle ilimize gelen Sayın Cumhurbaşkanımızı Serdivan Kapalı Spor Salonu yanında bulunan pistte Vali İrfan Balkanlıoğlu ve eşi Esma Balkanlıoğlu ile Sakarya Milletvekilleri, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, mülki idare amirleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar karşıladı.


İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun da eşlik ettiği ziyarette vatandaşlara seslenerek, Sakarya’yı bugün çok farklı gördüğünü ve bu şehirde her zaman huzur bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sakarya daima şanına yakışanı yaptı ve devletine sahip çıktı. Tüm Sakaryalı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Eğitimden yurtlara, sağlık ve spor tesislerinden stadyuma, bölünmüş yollardan demiryollarına kadar Sakarya'ya son 15 yılda 19 katrilyon liralık yatırım yapıldı.Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri olan Sakarya'ya ikinci bir devlet üniversitesini kuruyoruz. Bin yataklı bir şehir hastanesi inşası için çalışmalarımız sürüyor. Toplu konutta 7 bin 400 konut projesi hayata geçirildi. 211 kilometre bölünmüş yol yapıldı, 7 adet projenin de inşası sürüyor. Ülkemize kazandırılan Kuzey Marmara Otoyolunu da 2020 yılında tamamlıyoruz. Sakarya'ya kurulan hızlı tren fabrikasında şu ana kadar 166 adet tren setinin üretimi tamamlandı. Uzunluğu 124 kilometre olan ipek demiryolu güzergahının ülkemizden geçen bölümünün Avrupa bağlantısını oluşturan kısımlarından maliyeti 8.5 katrilyon olan hattı 2023 yılında açmayı hedefliyoruz. Karasu Limanının biten kesimleri hizmete girdi, tamamını birkaç aya kadar işletmeye açıyoruz. Adapazarı'nı tesislere bağlayacak olan demiryolu ağı 2021 yılında tamamlanacak. Karasu'ya BMC Fabrikası inşa ediliyor. Son 15 yılda Sakarya'ya toplam 1,2 katrilyon tutarında tarımsal destek verildi" dedi.

Devlet olarak hiç kimsenin baskı ve zulüm görmediği bir dünyanın mücadelesini verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim mücadelemiz istikbal mücadelesi, bizim kavgamız hak ve adalet kavgasıdır. Zorluklar karşısında asla pes etmeden mücadelemiz sürecik. Şu anda Afrin'e girmemize 4-5 kilometre kaldı. Nasıl ki, El Rai, Bab, Cerablus’da 2 bin kilometre karelik alanı gerçek sahiplerine teslim ettiysek ve 140 bin kişi evlerine döndü ise, Afrinde’de aynısını yapacağız. Biz işgalci değiliz. Biz sadece ülkemize yan bakan teröristleri kovalıyoruz, onların peşindeyiz. Şimdi de yine Afrin'de o teröristleri askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik korucularımızla ve sağolsunlar çok ciddi bir mücadele gösteren ÖSO ile beraber kovalıyoruz. Ben buraya gelmeden etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3300'dü. Osmanlı tokadını sadece teröristler değil, başkaları da yedi. Ne yazık ki, dün beraber yürüdüklerimizden bazıları, Osmanlı tokadının ne olduğunu anlamadı. Bildiklerimiz çok, bildiklerimizi kağıda dökeceğimiz zamanlar da gelecek. Komutana ihtiyaç var mı diye sordum. Hamdolsun, iyi gidiyoruz dedi. İhtiyaç olduğu anda hemen bir sefer görev emri çıkarırız, önce ben, sonra hep birlikte yola koyuluruz.

Allah sizlerden razı olsun. Şehitlerimizin gerçekten vakur aileleri var. Ortaya koydukları o asalet, hakikaten bizlere örnek teşkil ediyor. Gazilerimize sıhhat ve afiyet temenni ediyorum. Nasıl Şehit Kaymakamımızın kanını yerde koymadıysak, bekamıza kasteden soysuzlardan da işledikleri cinayetlerin hesabını muhakkak soracağız, soruyoruz. Biz bu toprakları, Şehitlerimizin kanları ile yoğurarak kendimize yurt kıldık. Hafıza tazelemek isteyenler, gitsinler yakın tarihlerine baksınlar. Sakarya Meydan Muharebesinden salamura olmaktan nasıl kurtulduklarını çok iyi öğrensinler. Bizim hiç kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yoktur. Hiçbir ülkeyle ilişkilerimizi zedelemek istemiyoruz. Türkiye'nin dostluğunun kıymeti ancak kaybedilince anlaşılır.

Biz soytarıların, adilerin, PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin, DEAŞ'ın bekçiliğini yapmadık. Onlara bekçilik yapanları iyi tanıyoruz, iyi biliyoruz. Yanlış yapıyorsunuz dedik, ama bunlar onlarla beraber oldular. 5 bin tır silahı oraya gönderdiler. Hani dosttuk? Hani NATO'da beraberdik? Ey NATO! Sen ne zaman bizim yanımızda olacaksın? Diğer ortaklar da, bu noktada hep kaçamak ve ikili oynuyorlar. Biz dik durmaya, dürüst olmaya devam edeceğiz.

Biz iri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Birbirimizi Allah için seveceğiz. Makamı, mevkiyi, rütbeyi değil. Unutmayın! Her an ölümle beraber yaşayacağız. Ölecek miyiz? Evet, öleceğiz. Gideceğimiz yer, iki metreküplük bir alan. Buradan ayrılınca annelerinizin ayaklarının altını da muhakkak öpün. Cennet annelerin ayakları altındadır. Ben öpmek istediğim zaman, annem ayağını çekerdi, cennetin kokusunu bana çok mu görüyorsun? diye sorardım. Analar bu kadar kıymetli, bu kadar önemli. Anne insandır, biz ise insanoğluyuz" diye sözlerine ekledi.

Daha sonra Serdivan Kapalı Spor Salonunda partisinin il kongresine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki konuşmasının ardından kendisini bekleyen vatandaşların ikramını geri çevirmedi ve sohbet etti. Bir süre ilimizde dinlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam saatlerinde ilimizden ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uğurladıktan sonra Sakarya'nın en yaşlı insanı Kayalar Memduhiyeli 1911 doğumlu Lütfü Özdemir’i Serdivan ilçesindeki evinde ziyaret ederek Sayın Cumhurbaşkanımızın selamını götüren Vali İrfan Balkanlıoğlu, Lütfü Özdemir’in mesajını da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletti.







Garnizon ve Tugay Komutanı P. Alb. Mustafa Cüneyt Arıkan, Cımhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, SBB Başkan Vekili Şenay Sakal, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Cengiz Yiğit’in de eşlik ettiği ziyarette, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devletimize dualar eden Lütfü Özdemir ile bir süre sohbet ederek elini öpen Vali Balkanlıoğlu, yaşlılarımızın hayır dualarının devletimiz ile milletimizin birlik ve beraberliği için çok önemli olduğunu ifade etti.