Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici ve parti yöneticilerimiz ise; merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasının aydınlatması, çözüm sürecinden vazgeçilmesi, adaletli seçim yasası ve Türkmenlerin desteklenmesi gibi partimiz açısından önem arzeden konuları kendisiden talep etmiştir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu taleplere karşı ilgisizliği BBP İstişare toplantılarında paylaşılmış ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteklememe kararı çıkmıştır.

Partimizin bu en doğal demokratik tercihini içlerine sindiremeyenler; partimize karşı kindar bir tavır sergilemeye ve yıpratmaya yönelmişlerdir.

Partimizle ilişiği kesilmiş olan bazı kişileri de kullanarak; yakışıksız amaçları doğrultusunda partimizi itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır.
Siyasi ahlâk sınırlarını zorlayarak ve geride kalan ailesini incitmek pahasına, merhum liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ismi üzerinden ‘siyasi rant’ arayışlarına girişmişlerdir.

Bu hazımsız ve iki yüzlü oportünist tavırlar ancak demokrasiyi içlerine sindiremeyenlerin tavırları olabilirdi ki; kullandıkları bu çirkin metodun son versiyonu da maalesef  Sakarya’da sahnelenmiştir.  Önümüzdeki günlerde  bu çirkin metodlarını uygulamaya devam edeceklerdir.

Kişiler siyasi tercihlerini; elbette istedikleri gibi ve istedikleri siyasi adreste özgürce yapabilmelidirler. Bu en doğal haklarıdır ve Büyük Birlik Partisi de; kuruluşundan bu yana siyasi olgunluğa sahip bir partidir.

Ancak, malum kişiler bu tercihlerini kamuoyu ile paylaşırken; sırf başka bir siyasi partiye yaranmak amacıyla, bulundukları nezih bir camiayı ve insanları acımasızca karalamak ve yıpratmaya çalışmak hakkına da sahip değillerdir.

Bu davranışlar bir hafiflik ve siyasi ahlak fukaralığından öteye geçemez. Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ile kesinlikle uzaktan yakından hiçbir ilişkisi kalmayan ‘Sakarya Alperen Ocaklarının’ adını kullanan bazı talihsiz kişiler; mevcut kindar anlayışın kurbanı olmuşlar ve maalesef kullanılmışlardır.

Kuruluş felsefesinden uzaklaşan ve makam için ‘her yol mubah’ anlayışını benimseyen ‘yeni’ sıfatına sığınan bu ‘ucuz’ siyasi anlayış sahipleri; bu çirkin ve ucuz tutumlarını 1 Kasım seçimlerine kadar da sürdürecek gibi görünüyor.  Aslında herkes kendine yakışanı yapmaktadır!. Ancak unuttukları bir şey var!. Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı; lider sultasını daha kuruluşu aşamasında birlikte reddetmiş, meşveret sistemini esas almış, binlerce yıllık kültür ve inanç kodlarından beslenen ilkeli, güçlü ve bir o kadarda dirençli bir harekettir!.

Uzatmalari oynamak pahasına, milletimizin, devletimizin geleceği ile adeta kumar oynamaktan çekinmeyen ve ülkemizi bölünmenin, iç savaşın ve savaşın eşiğine taşıyan bir despot yönetim anlayışı; muhterislerin ellerinden bir an önce kurtarılmaya muhtaçtır!.

Buradaki tarihi sorumluluk yada vebal ise; öncelikle sağduyulu temiz kalmış parti yöneticilerine ve sonra da 1 Kasim 2015 günü sandığa gidecek olan sağduyulu seçmenlere düşmektedir!.

Adalet herkese lazim!..  mazluma da adalet!...  zalime de adalet!..

NOT :   Bir kaç gün önce Sakarya Alperen Ocakları adıyla açıklama yapan kişilerin ve ismi geçen derneğin Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ile bir ilgiler bulunmadığından açıklamayı yapanlar da yaptıkları açıklamalar da hükümsüzdür. İsim tescil hakkı Büyük Birlik Partisine ait olan Alperen Ocakları ismini resmî temsilcisi olan Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ve resmi vakıf belgesi ile yetkilendirmiş olduğu kişiler dışında kullanan ve istismar eden buna aracılık eden gerçek haber gibi gündemine alan yetkisi olmadığı halde Alperen Ocakları adını yanlış algıya hizmet eden eylem ve söylemlerine alet eden kim varsa hepsine karşı ağır hukuki müeyyideler ihtiva eden maddi manevi tazminat hakkımızı gerektiğinde kullanacağız