بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun..
Değerli okurlarım! Kalplerdeki niyazımız mübarek Ramazan ayı, manasızlık çöllerinde deva arayan şaşkın ve bitkin gönüllere üflenen bir ruhtur; heva ve heves girdabında sürüklenen insanlığı bu esaretten kurtaracak bir özlemdir. Tüm güzellikleri yanında nefislerin terbiye edildiği bir aydır. Oruçla ilgili ayeti kerimede Mevla Teala şöyle buyurur.

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمْ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ 

“Ey iman edenler! Sakınasınız diye sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç, size de farz kılındı”(Bakara Suresi.183) ayeti gereğince oruç, erginlik çağına ermiş bulunan akıllı her Müslüman’a farzdır. 

Nefis hem iyiliğe hem de kötülüğe meyillidir.(Şems 91/8) Eğer insan, ilahî emirlere kulak verir ve o istikamette hareket ederse, Allah’ın rızasına ulaşır; nefsinin arzularına göre bir yol tutarsa, o yol insanı sefahate ve günah bataklığına düşürür.

Oruç, mü’mini olumsuz dürtü, vesvese, temayül ve ihtiraslardan sabırla koruyan bir kalkandır. Aklı, kalbi, bedeni ve hissiyatıyla mü’mini kuşatan, dirilten ve Cenab-ı Hakka muhtaçlığını hissettirerek iradeyi kuvvetlendiren bir terbiyedir.

Oruç, Peygamberimiz (s.a.v.)’in: “Kim yalan konuşmayı ve yalan dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına kıymet vermez”(Buhari, Savm.) buyruğuyla Müslümanları günah olan söz ve fiillerden sakındırır. Oruç iklimi güzel ahlakı alışkanlık haline dönüştürür. Sadece bir ayı değil, bir ömrü ramazan neşvesiyle geçirmeye vesile olur.


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: 

“Oruç bir kalkandır. Oruçlu kimse kötü söz söylemesin! Kendisiyle tartışmak, kavga etmek isteyene iki defa: ben oruçluyum desin! Hayatım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur…”(Buhari,Savm.) Hadis-i şerife göre oruç, haklı olsalar dahi Müslümanları münakaşa ve kavgadan uzak tutarak iradelerini eğitir.

Nefsin terbiye edilmesi bir anda mümkün olan bir durum değildir. Ramazan orucunun ardarda tutulması ve bir ay sürmesinin bir hikmeti de bu olsa gerektir. 
Güzeller güzeli (s.a.v.) şu duayı yapardı.

“Evinizde hep oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin, melekler de duacınız olsun.”(Ebu, Davud,)

Ramazan Kur’an ayıdır. Bu ayda yüce kitabımız Kur’an için mutlaka zaman ayıralım. Okuyalım, dinleyelim, manasını anlamaya, hükümlerini yaşamaya çaba gösterelim.


 İmsak vaktinden iftar’a kadar tuttuğumuz oruçla nefsimizi terbiye ederken;  beş vakit namazımıza ilaveten kıldığımız Teravih ve diğer nafilelerle, fitre, sadaka ve hayır hasenatlarla Ramazan ayının fazilet ikliminden yararlanalım.