Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

         Miraç gecemiz mübarek olsun

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ'ya mahsustur. Salat ve selam
Fahri Kâinat (sav) aline ve ashabına olsun.

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed

Değerli okurlarım! Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden
biride “Mirac” gecesi, Mirac Alla hu Teala’ya kulluğun en üstün
derecesidir.

Her ne kadar Peygamberlerden bazılarına Melek üt âleminin sırlarının
gösterildiğini Kur’an-ı Kerim haber vermişse de cismiyle bu makamlara
yükselen tek Peygamber Hz. Muhammed (sav) olmuştur.

 Hiç bir Melek Mürsel ve Nebinin ulaşamadığı bu makamlara yükselmek,
her şeyi arkada bırakıp onun manevi zevkine ermek için Alla hu
Telâ’nın davetlisi olmak şerefi ona nasip olmuştur.

 Zaman ve mekân ufkunu aşarak Melek üt âlemine yükselen ve o âlemin
cilvesine eren tek varlık Kâinat’efendisi Hz. Muhammed (sav) dir.
Miraç O’nun Mucizelerinden biridir.”Mucize” ise, peygamberlerin
şartıdır.

   “Mucize.”Allah’ın (c.c.) Peygamberlik iddiasında bulunan zatı
doğrulamak ve desteklemek için, yarattığı insanların benzerini meydana
getirmekten aciz kaldıkları ve adeta meydan okuma şeklinde ortaya
çıkan olağanüstü olaylara denir. ”Mucize ”Peygamberlerlere has bir
sıfattır.

 1-Hz İbrahim  (a.s.) ateşe atıldığı halde yanmayarak kurtulması,

2-Hz Musa (a.s.) ın Asasının ejderha halini alması,

3-Hz. İsa (a.s.) ın ölüleri diriltmesi Peygamberlerin gösterdikleri
mucizelere birer örnektir.

 Hz. Muhammed (sav) in en büyük mucizesi “Kur’an-ı Kerimdir”. Kur’an-ı
kerim’in İsra ve Necm Surelerinde beyan buyrulup birçok hadisi
şeriflerde açıklanan İsra ve Mirac olayı Şöyle cereyan etmiştir:

 Alemlerin Efendisi (s.a.v.) 52 yaşına gelmişti. Peygamberliği 10.
yılı aşmış vermiş olduğu çetin mücalelere rağmen hala kavminin çoğu
hakkı kabul etmemiş bu arada maddi destekleri olan Hz. Hatice (r.anha)
 annemiz, her türlü  desteğini aldığı  Amcası Ebu Talibi üç gün arayla
kaybetmişti.

 Tüm bunların üzüntüsü içinde bir Recep ayının 27 ci gecesi yatsı
namazını kılıp el ayak çekildikten ve herkes uykuya daldıktan sonra
Halası Ümmü Haninin evinde veya Haremi şerifte sırtını köşeye dayamış
derin düşüncelere dalmıştı.

 Bir müddet bu üzüntüler içinde kaldıktan sonra kendisinden geçerek
uykuya yönelmişti. Tam bu sırada Habibinin gönlünü almak ve kendisini
teselli etmek için Alla hu Teâlâ Hz. Cebrail’e (a.s.)  şöyle emretti:

 Cennetde Burak denen biniti al Habibime git. Onu rıfk ile uyandır.
Seni davet ediyor de.Hz. Cebrail (a.s.) gelip uyandırdı, göğsünü
yardı, kalbini çıkardı zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içine iman ve
hikmet doldurdu.

Buraka bindirerek yedeği eline aldı. Çok heyecanlı uzun ve önemli olan
bu yolculuğa bir mukaddime olarak yeryüzünde İkinci Mabet ve ilahi
vahiy nazil olduğu Mescidi Aksaya uğradılar. Güzeller güzeli (s.a.v.)
Mescid-i Aksa’da yüz yirmi dört bin enbiyaya iki rekât namaz kıldırdı.

 Yolculuğun buraya kadar olan kısmına “İsra”  denir ki Yüce Rabbimiz
Kur’an-ı kerim’de şöyle buyurur.

 ”Kendisine ayetimizden bir kısmını gösterelim diye Kulunu Muhammedi
Bir gece Mescidi Haramdan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi
Aksaya götüren Allahın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o hakkıyla
işitendir. Hakkıyla görendir.” (İsra Suresi,1-)

 Bundan sonra Rasüli Erkemi (s.a.v.) in Miracı başladı.

 Göyün 1. katında Hz. Âdem peygamber,

2. katında Hz İsa (a.s.) ve Hz Yahya peygamber,

3. katında Hz. Yusuf peygamber,

4. katında Hz. İdris peygamber,

5. katında Hz. Harun peygamber,

6. katında Hz Musa peygamber,

7. katında Hz İbrahim peygamber, ile görüştü.

 Orada da Hz Cebrail (a.s.) in kanadında, Arş-ı A’zam’ın sağında olup
Sidre-i Münteha denen bir makama yükseldi. Cebrail (a.s.) burada
kaldı. Ve Bizim her birimizin belirli bir makamı var, benimde son
durağım burasıdır, buradan ileri geçersem yanarım,

 Fakat sana gelince sen Alla hu Teala’nın davetlisisin,-Yürü kim
meydan senindir bu gece, sohbeti sultan senidir bu gece, Âlemlere
rahmet olarak gönderilen bir peygambersin, sen gidersin” dedi.
Efendindim iz (s.a.v.) hicapları aştı ve Allahu Teâlâ’nın dilediği
yakınlığa yükseldi Şüphesiz bu yakınlık mesafe, mekân ve cihet
yakınlığı değildir. Mevla Teala mekân, mesafe ve cihetten münezzehtir.

Kâinat’ın Efendisi (sav) Cebrail’den ayrılışını şöyle anlatır.
”Cebrail de geride kalıp ses kesilince, beni bir korku ve heybet
bürüdü, bu dehşet içinde iken Rabbimin şu hitabını duydum: “Ya
Muhammed, müsterih ol. Ben seninle beraberim. Yaklaş Habibim yaklaş.
Kâinatı senin şerefine yarattım”.

İşte böylece kurbu hakka vasıl oldu. Alla Rasülü (sav) bu seyahatinde
pek çok acayip şeyler müşahede etti.  Bu davet dönüşü sonunda Hz
Peygamber (sav) in ümmetine Üç- şey hediye edildi.

 1. Beş vakit namaz farz kılındı.

2. Bakara suresinin son iki ayeti vahye dildi. ( Amenerresülü)

3.Ümmetinden şirk koşmayanların cennete girecekleri müjdesi verildi.

Bu davet dönüşü Güzeller güzeli (sav) in Allahu Teâlâ’dan ümmetine
getirdiği dinin direği, müminin Miracı gözümüzün nuru olan beş vakit
namazımızı bir daha bırakmamak üzere söz verelim.

 Bu mübarek geceleri fırsat bilerek bu gecenin feyiz ve bereketinden
istifade edelim. daha çok Salih ameller yapmaya gayret delim.

Mirac gecemiz mübarek olsun.

Rabbim ravzai mutahharada, secde halinde ölmeyi nasip eylesin.

“Kim recebi şerifin 27. günü oruç tutup, o gün sadaka verirse, Allahu
Teala orucuna karşılık o kişiye 1000 hasene ve 2000 köle azat etmiş
sevabi yazar.(elcemi-u, şafii,)

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed