Bismillahirrahmanirrahim

Bizleri Müslüman olarak yaratan, peygamber ve sahabe sevgisiyle donatan, Mevla Tealaya sonsuz hamd olsun.Âşıkların gözyaşları adedince, denizlerin damlaları adedinde, Salât ve selam Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline olsun.

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed

Değerli okurlarım!  Medine-i Münevverel’li Eshâbın meşhurlarından şehit ve meleklerin yıkadıkları bir zât.

İsmi Hanzala bin Ebî Âmir bin Safi bin Mâlik olup lakabı Takî ve Gasîl-ül-melâike’dir.

Medine-i ’ Münevvere’de Evs kabilesinden olup, kavminin eşrafından idi. Babası Ebû Âmir Peygamberimizin ( s.a.v. ) Medine’ye teşrif etmesi üzerine O’na düşman olmuş ve Medine’den ayrılarak, Mekke’ye gitmiş müşriklerle bir olmuştu.

Bundan dolayı ona fâsık lakabı verilmişti. Annesinin ismi tespit edilememiştir.

Hz. Hanzala ( r.a ), bi’setten evvel de îmân sahibi olup, Allah’ın birliğine inanır putlara tapmazdı. Hanîf dininde idi.

Müslüman olmadan evvel inzivaya çekilmiş bir halde insanlardan uzak devamlı kendi halinde ibadetle meşgul olurdu.

Peygamberimiz (s.a.v.) daveti üzerine hemen îmân etti. Babası ile tam bir Cedel (kavga) hali ortaya çıktı. Babası îmân etmesini istemiyordu. Hz. Hanzala’nın ( r.a. ) doğum târihi bilinmemekte olup Hicretin üçüncü (m. 624) yılında Uhud’da şehîd oldu.

Hz. Hanzala ( r.a. ) Bedir gazasında bulundu. O zaman henüz bekârdı. Bedir gazasından bir müddet sonra Abdullah bin Übey’in kızı Cemile ile nikâhlandı.

Nikâhdan bir hafta sonra düğün olacaktı. Ertesi gün de Uhud’da Kureyş müşrikleriyle çarpışılacaktı. Hz. Hanzala ( r.a. ) geceyi Medine’de hanımının yanında geçirmek için Resûlullah’dan  izin istedi.

Peygamberimiz (s.a.v.) de müsaade buyurdu. Medine’i Münevvere ye geldi. Hanımı Hz. Cemile, ( radıyallahü anha ) ile o gece beraber kaldı.

Cumartesi günü sabahleyin Efendimizin haydi cihada çağrısını duyunca, Uhud’a yetişmek için çok acele yola çıkdı.

Yola çıkacağı sırada, Hanımı Cemile, orada bulunan kavminden dört kişi çağırdı ve Hanzala ( radıyallahü anh ) ile evlendiklerini söyleyip eğer çocuk olursa Hanzala’nın ( r.a ) olacağını bildirip, onları şâhid tuttu.

Oradaki dört şâhid “Buna ne lüzum vardı?” diye sordular. Cemile ( radıyallahü anha ): “Rüyamda sema’nın açıldığını ve Hanzala içeri girdikten sonra kapandığını gördüm” dedi.

Rüyası hakikat olup Uhud Savaşında Hazreti Hanzala şehîd oldu. Abdullah isminde bir oğulları oldu. Abdullah bin Hanzala olarak tanınan bu oğlu, Yezîd zamanında şehîd edildi

Sevgililer sevgilisi, Uhud’da harp için safları düzeltirken Hz. Hanzala ( radıyallahü anh ) yetişti ve Eshâb-ı kiram arasına karıştı. Hazreti Hanzala bin Ebî Âmir, diğer sahabîler gibi can siperâne müşriklerin üzerine atıldı.

Şehîdlik mertebesine kavuşmak için durmadan savaştı. Daha sonra müşrikler bozuldular, dağılıp kaçmaya başladılar. Hz. Hanzala ( radıyallahü anh ) Ebû Süfyân’ın önünü kesti.

Atının bacaklarını kılıcıyla uçurdu. Atkuyruğunu iki bacağı arasına sokup, arka ayakları üzerine çökünce Ebû Süfyân yere düştü. Korkudan ne yapacağını şaşıran Ebû Süfyân, “Ey Kureyş ben Ebû Süfyân’ım Hanzala beni öldürecek yetişin” diye sesi çıktığı kadar bağırmağa başladı.

Müşriklerden birçokları Ebû Süfyânın sesini işittikleri halde canlarının derdine düştüklerinden hiç aldırış eden olmadı. Fakat Şeddâd bin Esved, Hanzala’ya ( r.a. ) arkadan yaklaşıp haince, sırtından mızrakladı.

Hz. Hanzala mukabele etmek istedi. Fakat imândan nasîbi olmayan bu müşrik ikinci bir darbe daha vurup Hz. Hanzala’yı ( r.a..) şehit etti.

Ebû Süfyân kalkarak kaçtı. Hz. Hanzala’yı ( r.a. ) Bedir’de öldürülen oğlu yerine öldürülmüş kabul etti.

Hz. Hanzala ( r.a. ) şehîd olunca, Kutlu nebi  “Ben Hanzala’yı meleklerin gökle yer arasında gümüş bir tepsi içinde yağmur suyu ile yıkadıklarını gürdüm.” buyurdu.

Ebû Useyd Sa’îd ( r.a.) diyor ki: “Gidip Hanzala’ya baktm. Başından yağmur suyu akıyordu. Döndüm bunu Efendimiz (s.a.v.) haber verdim. Peygamberimiz hanımına haber gönderip bunun sebebini sordu.

O da Uhud’a çıktığı zaman Hanzala’nın cünüb olduğunu bildirdi.” Hz. Hanzala ( r.a. ) Uhud’a yetişmek için çok acele edip yetişememek korkusu kendini kapladığından acele ile gusül etmeyi unutmuştu.

Babası Ebû Âmir müşrikler içinde bulunduğundan Hanzala’ya işkence yapılmasına mâni oldu. Çünkü müşriklerin şehit olan sahâ bilerin burunlarını, kulaklarını ve uzuvlarını kesiyorlardı.

Bundan sonra Hanzala’nın adı “Gasîl-ül-Melâike” Melekler tarafından yıkanmış kimse diye anıldı.

Medine-i Münevverede  Eshâb-ı kiramın Evs kabilesinden olanlar, Hazrec kabilesinden olanlara karşı “Melekler tarafından yıkanan  Hz.  Hanzala ( r.a. ) bizdendir” diye iftihar ederlerdi.

Hem deme! Bende herkes gibiyim, çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.

 

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed