Binlerce yıllık kardeşliği bozamayacaklar” derken; Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Sakarya’da Gürcü, Çerkez, Arnavut, Boşnak kardeşlerimiz ile karşılaşırız. Ancak onların bir vahdet potası oluşturarak kardeşçe yaşadıklarını görürüz” ifadelerini kullandı.
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, 5. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’na katıldı. Sapanca Güral Otel’de gerçekleştirilen programda Başkan Toçoğlu’nun yanı sıra, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Halife Keskin ve yurtdışında görevli din görevlileri de yer aldı.
Ortak Ufukta Buluşuyoruz
Programın açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Halife Keskin, “Diyanet İşleri Başkanlığımızın 1980’li yıllarda Avrupa’da yaşayan gurbetçi vatandaşlara yönelik yurtdışı din hizmetleri; bugün yedi kıtada gönül coğrafyamızdaki bütün Müslüman ülkeleri ve toplulukları kapsayacak şekilde genişlemiş ve çeşitlenmiştir. İslam dininin temel kaynaklarını bin 400 yıllık İslam dinini temel alan ve başkanlığımızın 35 yılı aşkın yurtdışı tecrübesinden beslenen yurtdışı din hizmetlerimiz artık kurumsal kimliğini kazanmış sistemli ve fonksiyonel bir yapıya doğru evirilmektedir. Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz yurtdışı din hizmetleri konferanslarının farklı coğrafyalardaki hizmetlerimizin ortak ufukta buluşması, hizmet ve kalite standartlarımızın gelişmesi ve kurumsal kimliğimizin perçinlenmesine sağladığı katkılar hayati önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.
Değerlerimizi Hedef Alıyorlar
Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’nın hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Başkan Toçoğlu, “Rahmet ve merhamet kaynağı dinimizi kirli emellerine alet etmek isteyen şer odaklarının nasıl milyonlarca masum Müslüman’ın kanına girdiğini hepimiz ibretle ve esefle izliyoruz. Hayatı ve her alanda dirilişi önceleyen barış ve esenlik dini olan İslam’ı küresel terör örgütü gibi sunma gayreti içerisinde olanları da görüyoruz. Diyanet Teşkilatımızın son yıllardaki gayreti ve çabası hepimizin malumudur. Bizi yok etmeye çalışanlar bu işe en sıkı bağlarımızı değersizleştirmeye çalışarak başlıyorlar. Önce bizi bir arada tutan değerleri hedef alıyorlar. Sonra da birbirimizi yok etmeye başlamamızı bekliyorlar. Ama bunu başaramayacaklar. Binlerce yıllık kardeşliği bozamayacaklar” diye konuştu.
İnsanlığın Fenerlerisiniz
Toçoğlu, “Bu konuda medar-ı iftiharımız olan siz değerli din adamlarımıza her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. İslam’ın kutlu çağrısını dünyanın dört bir yanına ulaştırma noktasında elimizden geleni yapmalıyız. Bu konuda üzerimize düşen ne varsa bizler de yapmaya hazırız. Medeniyetimizin tekrar inkişafı için her alanda işbirliği yapmalıyız. Aynı dine inanan, aynı peygamberin yolundan giden, aynı mescitte saf tutan Müslüman milletimizi bölemeyecekler. Yeter ki biz dinimizi doğru anlayalım, doğru yaşayalım. Sizler bu ümmetin karanlığa düştüğü anlardaki en emin fenerlerisiniz. Işığınız sadece müminleri değil tüm insanlığı aydınlatacaktır. Rabbim hepinizin ilmini ve ferasetini arttırsın” dedi.
Sakarya Vahdet Potasıdır
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, “İltica ve sığınmacılar meselesi bugün hicret ile ne derece örtüşüyor bunu tartışmalıyız. Modern dünyada kitlesel zorunlu göçler üzerinde bütün insanların durması gerekir. Bu toplantıyı yeni çalışmaların öncüsü yapmak durumundayız. Bugün vatan kendisine dar kılındığı için göç ediliyor. Kendi diyarımızdan başka diyarlara iltica ediyoruz. Ve bu yolda çocuklar ölüyor. Onların bu yaralı bilincini sarmalı, kaybettikleri bilinci yeniden inşa etmeliyiz. Bir bütün olarak mültecilerin din ve tarih bilinçlerini tamir etmemiz gerekir. Türkiye tarih boyunca hep göçün hedefi olmuştur. Mesela Sakarya’da kaç dil konuşulur; 70 civarında. Sakarya ve ülke olarak çok kadim tecrübelere sahibiz. Sakarya’da Gürcü, Çerkez, Arnavut, Boşnak kardeşlerimiz ile karşılaşırız. Ancak onların bir vahdet potası oluşturarak kardeşçe yaşadıklarını görürüz” ifadelerini kullandı.
