Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Bütün hamtlar ve övgüler Hz. Allah (cc) mahsustur, salat ve selam
Efendimiz (sav) ‘e aline ve ashabına   olsun.

  Allahu Teala’nın rahmeti affı inayeti hidayeti üzerinize olsun

Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed

Değerli okurlarım! İslam tarihinde, Hz. Peygamber (sav)’ in Miladı,
622 senesinin Rebiyülevvel ayında Hz.Ebubekir (.r.a.) ile Mekke-i
Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye göç etmesine denilir.

 Allahu Teâlâ tarafından, bütün insanlığın gönlünü aydınlatmak,
bozulan ahlakını düzeltmek, yıkılan düşüncesini yeniden inşa etmek
üzere gönderilen Kâinatın en güzeli (sav) ;i ve Onun Ashabını, hicret
etmeye zorlayan zülüm ve işkencelerin bir örneğini, insanlık tarihinde
görmek zordur.

 Kâbenin önünde Ebu Cehil-e tokadı çakan Hamza belki bu din uğruna,
ciğerlerinin sökülüp çiğneneceğini hissede hissede Hz. Hamza olmuştur.

Cehaletin verdiği kinle, Allah Resulü (s.a.v.) öldürmek için yola
çıkan Ömer Hz. Ömer (r.a.) olarak, adaletiyle gönüllere taht
kurmuştur.

Eli silahlı zalimlerin, Efendimiz (sav) in evini ablukaya aldıkları
zaman, Nebiler serverinin yatağına tereddüt etmeden yatan Hz. Ali,
(.r.a.) ensesine inebilecek kılıçların keskinliğini aklına dahi
getirmemiştir.

Körükle alevlendirilen alev üzerine sırt üstü yatırılıp vücudu
dağlanan Hz. Süheyb (.r.a.) kalbindeki imandan zerre kadar taviz
vermemiştir.

Hicret, terk etmek, ayrılmak, bir yeri terk ederek başka bir yere göç
etmek anlamına gelir. Hicret, İslam inkılâbının bir dönüm noktasıdır.
Hicret’e kadar geçen dönem zulüm ve işkence altında yaşanan eşi
görülmemiş bir sabır ve metanet devresidir.

 Hicret, bu sabır ve metanetin İslam’ın kutsal değerlerine olumsuz
etkilerden başka bir şey getirmeyeceğinin anlaşılması ve Cenab-ı
Hakk’ın izniyle gerçekleşmiştir.

Hicret basit bir göç hadisesi değil, İslami kurtarma taktiği ve onu
daha geniş kitlelere yayma idealinden kaynaklanmaktadır.

Herkes bu fazilete sahip olma arzusunu içinde taşımıştır. Bunun
içindir ki Efendimiz (s.a.v.) hicretin sadece Mekke’den Medine’ye göç
eden müminlere bağlı bir fazilet olarak kalması, daha sonraki
insanların da bundan nasiplenmesi için Hicret’i önemli bir İslami
kavram olarak değerlendirmiş ve şöyle buyurmuştur:

“Gerçek muhacir, Allah’ın (c.c.) yasakladığı şeylerden kaçınan, onları
terk eden kimsedir.”Hicret, putlardan kaçmak, zulümden nura koşmak,
Ayrıca hicret, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye göç
etmesinin yılbaşıdır.

Hicret ikidir; biri kötülüklerden hicret, diğeri Allahu Teâlâ’ya hicret.

Hicret, yüce İslam nizamının bütün dünyaya yeni bir hızla
yayılmasıdır. Bir kaya sarmaşığının kayayı delip ışığa çıkmasıdır
Hicret, dostluktur, fedakârlıktır, imanda samimiyettir.

Hicret, bir dönemin olanca mevcudunu canan yolunda yok etmektir.
Hicret, sınanmanın ateş kıvamını bulup hesapları yaktığı yerdir.

Mekke her şeyi ile yeri ile yerinde kalsın, ölçüye uymayan anne, baba
ve evlat ikazların kulaklarını dolduran yankısıyla kalsın.

Müminlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bunu fark eden Mekkeli
kâfirlerin zulüm ve işkenceleri daha da artıyordu. Bunun üzerine
Müslümanlar Peygamberimiz’  (sav) gelerek Medine’ye hicret etmek
istediklerini söylediler.  Peygamberimiz (sav) de Medine’ye hicret
etmelerini emreti.

İlk hicret eden Hz. Ebu Selme (r.a.) idi. Hicretle ilgili ayeti
kerime, de şöyle buyrulur.

 “İman edip de hicret edenler, Allah (c.c.) yolunda mallarıyla,
canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp yardım edenler var
ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır. İman edip
de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size
onların mirasından hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden
yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan biri aleyhine
olmaksızın yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı
hakkıyla görmektedir.” (Enfal Suresi,72) Diğer bir ayet’i kerime, de

 “ Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, Benim yolumda
eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler, and olsun Ben de
onların kötülüklerini örteceğim. Ve onları altlarından ırmaklar akan
cennetlere koyacağım. Bu mükâfat Allah (c.c.) tarafındandır. Allah
(c.c.) mükâfatın en güzeli kendi nezdinde olandır.” (Ali İmran 195.)

Müslümanlar, Allahu Teâlâ için, onun dinini yaşayabilmek için,
evlerini, mallarını, her şeylerini geride bırakarak doğup büyüdükleri.
Çok sevdikleri kutsal belde’den hicret ediyorlardı. Dav’a büyüktü.
Dav’a İslam’ın Hâkim olma davasıydı. Bu dav’a için can da canan da,
mal da mülkte terk edilirdi. Sahabeyi kiram (r.a.) efendilerimiz bunu
en güzel şekilde yaptılar.

    Medine-i Münevvere’ye Herkes hicret etmiş, Medine-i Münevvere’deki
Müslümanlar (ensar) ve Mekke-i Mükerreme’den hicret eden (muhacirler)
sabırsızlıkla Güzeller güzeli (s.a.v.) bekliyorlardı

   Nihayet Fahri Kâinat (s.a.v.) Hz. Ebubekir (r.a.) ile birlikte
yorucu bir yolculuktan sonra Medine-i Münevvere’ye ulaştı. Allahu
Teâlâ’nın son şeriatı olan İslam, Medine-i Münevvere’de gelişecek,
güçlenecek devlet olacak ve oradan da bütün cihana açılacaktır. Ve
öyle odu.

  52 maddelik İlk “İslam anayasası” hicretten sonra düzenlenmiştir.
Müslümanlar arasında, İslam kardeşliği hicretten sonra olmuştur. “Kuba
ve Mescid-i Nebevi” gibi cemaatleşmenin ruhu olan ilk İslam mabetleri
hicretle kurulmuştur.”Suffe” adı verilen ilk İslam mektebi hicretten
sonra açılmıştır.

İslam’ın iktisadi, ticari, zirai, ve ekonomik esasları ile,ilk İslam
çarşı ve pazarı, hicretten sonra faaliyete geçmiştir. Bütün bunlarla
İslam dini, devlet olmuştur..

Efendimiz (s.a.v.)’ in bu hicreti, Hz. Ömer (r.a.) Halifeliği
devrinde, Hicri takvimin birinci senesi olarak alınmış ve sene başı
olarak da, Muharrem ayı kabul edilmiştir. Müslümanların yeni senesi
Muharrem ayı ile başlamaktadır. Müslümanlar yeni senelerine Muharrem
ayı ile girerler.

Hicri yılbaşı-Bir Muharrem-1443-8-Agustos 2021 eşimize dostumuza
mesajla, telefonla duyuralım, fesbuk sayfalarımızda, paylaşalım.
Dükkânımızın, iş yerimizin vitrinine hicri yılbaşınız tebrik ederim
anlamında insanlara hicri yılbaşının geldiğini duyuralım  1- Muharrem
Hicri yılbaşımız mübarek olsun.

Hicrî aylar şunlardır:

1-Muharrem,

2-Safer,

3-Rebiülevvel,

 4-Rebiülâhir,

5-Cemâziyelevvel,

6-Cemâziyelâhir,

7-Recep,

8-Şaban,

9-Ramazan,

10-Şevval, 11-Zilkade,

12-Zilhicce,

Allahumme salli ala seyyidina Muhammed’in ve ala ali seyyidina Muhammed