Sakarya Üniversitesi Bilim Söyleşileri’nde Hendek’teki Hava Kirliliği de Gündeme Geldi
Sakarya Üniversitesi tarafından düzenlenen Bilim Söyleşileri Serisi’nin on üçüncü oturumu, sanayide yeşil dönüşümün zorunlu bir süreç hâline geldiğini vurgulayan kapsamlı bir programla gerçekleştirildi. Toplumsal Katkı ve Sürdürülebilirlik Koordinatörlüğü iş birliğiyle düzenlenen “Sanayide Yeşil Dönüşüm” başlıklı söyleşiye Ecoplas Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bülent Yazıcı konuşmacı olarak katılırken, programın moderatörlüğünü Doç. Dr. Aliye Suna Erses Yay üstlendi. Mühendislik Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Emre Akmaz da değerlendirmeleriyle söyleşiye katkı sundu.
Söyleşide sürdürülebilirlik çalışmalarının yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik açıdan da kritik bir değer taşıdığı vurgulandı. Yeşil dönüşümün özellikle otomotiv sanayisinde kaçınılmaz bir gereklilik hâline geldiğine dikkat çekildi.
Hendek’teki Hava Kirliliği Öne Çıkan Başlıklardan Biri Oldu
Konuşmasında gerçek sürdürülebilirliğin “mış gibi yapmaktan” ibaret olamayacağını belirten Ecoplas Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bülent Yazıcı, çevresel risklerin somut örneklerle artık çok daha görünür hale geldiğini ifade etti. Bu kapsamda Hendek’in Türkiye’nin en yüksek hava kirliliğine sahip lokasyonlarından biri hâline gelmesi, programın en dikkat çekici konularından biri oldu.
Yazıcı, hem Sapanca Gölü’ndeki su seviyesindeki düşüşün hem de Hendek’teki yoğun hava kirliliğinin bilinçsiz tüketim ve kontrolsüz sanayi büyümesinin sonuçları arasında yer aldığını belirterek, bölgesel sorunların ülke genelindeki sürdürülebilirlik politikalarının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
Sanayide Yeşil Dönüşümün Stratejik Önemi Vurgulandı
Doç. Dr. Aliye Suna Erses Yay, açılış konuşmasında sürdürülebilir üretimin tarihsel gelişimini aktardı; dijitalleşme, inovasyon, uluslararası anlaşmalar ve Birleşmiş Milletler hedeflerinin Türkiye’nin dönüşüm politikalarını şekillendirdiğini belirtti. Günlük yaşam alışkanlıklarının da sürdürülebilirlik açısından en az sanayi kadar belirleyici olduğunu vurguladı.
Yazıcı ise Ecoplas’ın 2024 itibarıyla karbon ayak izini yüzde 75 oranında azalttığını paylaşarak, amaçlarının yalnızca ekonomik avantaj elde etmek değil, “bizden sonra kalacak dünyanın sorumluluğunu taşımak” olduğunu söyledi. AB’nin 2030 karbon nötr hedefleri ve tedarik zinciri politikalarının Türkiye sanayisi için önemli riskler barındırdığını da ifade etti.
Etik Değerler ve Sosyal Sürdürülebilirlik
Dr. Öğr. Üyesi Emre Akmaz, sürdürülebilirliğin sosyal boyutuna dikkat çekerek iş etiği, toplumsal sorumluluk ve kamu politikalarının uyum içinde ilerlemesi gerektiğini belirtti. Sadece cezaya dayalı yaklaşımların ekosistemi bozabileceğini, toplumun her kademesinde etik farkındalığın artırılmasının kalıcı çözümler için şart olduğunu vurguladı.
Program Yoğun İlgiyle Tamamlandı
Söyleşi, sanayide yeşil dönüşümün çevresel etkilerinden kültürel sürdürülebilirliğe, enerji verimliliğinden toplumsal dayanıklılığa kadar çok yönlü değerlendirmelerle tamamlandı. Program sonunda Bülent Yazıcı’ya katılımı için teşekkür belgesi takdim edildi.