30 girişimcinin katıldığı ve 60 saat sürecek olan ‘Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Hendek Belediyesi Bel-İş Meslek Edindirme Merkezi’nde gerçekleşecek. Eğitim programı sonucunda 30 potansiyel girişimci, iş planına dayalı iş kurma ve yönetme, iş fikri, pazar araştırması ve finansal yönetim konularında bilgi sahibi olacak ve sertifika almaya hak kazanacak. Daha önce İŞ-KUR ile birlikte “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” kursu açan Hendek Belediyesi MARKA ve KOSGEB ile birlikte düzenlenen bu programla 30 girişimciyi daha iş sahibi yapmayı hedefliyor.
Hendek Belediyesi Bel-İş Meslek Edindirme Merkezi Müdürü Ahmet Sarıoğlu “Bölgede en çok ihtiyaç duyulan en iyi girişimciyi yetiştirme, bölgenin gelenekçi altyapısını geliştirme, yeni iş fikirlerinin ortaya çıkması amacıyla Belediye Başkanımız Ali İnci’nin destekleri, KOSGEB ve MARKA işbirliğiyle girişimcilik eğitimi programı başlattık. Daha önce de İŞ-KUR ile birlikte yaptığımız kursumuza 30 kişilik bir katılım oldu. Program 1 ay sürdü. Son derece başarılı geçti. Bu kursumuzunda aynı şekilde başarıya ulaşacağına inanıyorum. İnşallah bu program, Hendek ve bölgemiz için yeni girişimcileri kazanmamıza vesile olur” diye konuştu.
 
Hendek Belediye Başkanı Ali İnci, Hendek’te işsizliği çözmek ve insanları meslek edindirme çalışmalarına büyük önem verdiklerini ifade ederek, sadece bu iş için 700 m2 yer oluşturduklarını belirtti. Başkan İnci, “Eğitime başlamak önemli ama, eğitim programını bırakmadan başarıyla tamamlamak daha önemlidir. İnşallah girişimcilerimizin bu eğitimlerden elde ettiğiniz bilgiler ve tecrübelerden istifade ederek, iş kurma imkanı bulacaklar.  dedi.


 
“Büyük markalar küçük aile şirketlerinden doğar”
Başkan İnci, “İş hanımı ve iş adamı yetiştirecek olan her işyeri ve istihdam umudumuz mikro KOBİ’ler de olsalar önümüzde istihdam yaratabilecek çok gruplu bir yapı görüyoruz. İnşallah % 60’ın üzerinde bir başarı olur. Kredi ve hibe destekler de var. Kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik adına iyi bir faaliyet olduğunu düşünüyoruz, Bugün, dünyada büyük şirketler, markalar, zamanında birer küçük aile işletmeleri olarak işe başlamışlar. Zaman içerisinde büyüyerek, dünya markaları haline gelmişler. Türkiye’de de bunun örneklerini görmek mümkün. İnşallah kursiyerlerimiz bu programlar sayesinde elde ettikleri bilgi ve tecrübe ışığında kuracakları küçük aile işletmeleriyle iş hayatına başlayıp kısa sürede dünya markası olacak ürünler yetiştiren şirketlerin sahibi olur” dedi.