Aslen Hendekli Olan ve Sakarya Esnaf Odaları Başkanı olan Hasan Alişan, zincir marketler ile küçük esnaf arasındaki yaşanan ayrımcılığı dile getiren bir açıklamada bulundu. Açıklamasında "marketlerin içerisindeki kalabalıkları ve kasaların önündeki kuyrukları maalesef göremiyor veya görmek istemiyor!" diye, Alınan önlemlerin uygulanmasında yaşanan büyük bir soruna dikkat çekti. Cuma kampanyalarını düzenleyerek, vatandaşın market önlerinde uzun sıralar olmasının önüne geçilmesi için, Sakarya Valiliği, korona önlemleri kapsamında, marketlerin büyük kampanya yapmaması için yasak getirilerek, vatandaşın sosyal mesafesinin bozulmaması için bir takım önlemler alınmıştı, fakat önlemler uygulamaya geçmediğini dile getiren oda başkanı, küçük esnaf ile zincir marketler arasında yaşanan ayrımcılığı bir basın açıklamasıyla dile getirdi.

"Kantarın Topuzunu Kaçırmak!

Daha önce sadece hafta sonları ilan edilen sokağa çıkma yasağı, bu hafta, yarın başlayacak ve hafta sonu ile birlikte dört günü bulacak. Yani dört gün sokağa çıkmayacağız. Esnaf ve Sanatkârlar olarak bizim bundan anladığımız, dükkânlarımızı/tezgâhlarımızı dört gün açamayacak olmamız. Bizlerin günlük yaşadığı ve günlük emeğimiz ile rızkımızı kazandığımız toplumun tüm kesimlerinin malumu. Bizler, müşterilerimizi, Allah’ın bizim için ayırdığı rızkımızı kapımıza getiren elçiler olarak görürüz. Hep diyoruz, bizim zenginlikte gözümüz yok, biz gönül zengini, kanaatkâr insanlarız diye!

Dünyada hızlı şekilde yükselten Korona virüs salgınının, halk sağlığı açısından oluşturduğu riski yönetebilmek adına sosyal hareketliliği ve kişiler arası teması azaltarak sosyal izolasyonun ve mesafenin mutlak şekilde sağlanmasının çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Sağlığımız için alınan tedbirleri can-ı gönülden destekliyoruz. Toplumumuzun tüm kesimlerinin sıkıntı çektiği bu günlerde biz Esnaf ve Sanatkârlar olarak fazlasını da çekmeye razıyız.

Ama alınan bu karardan sonra aklıma nedense şu deyim geldi; Kantarın Topuzunu Kaçırmak! Bu deyimi, Türk Dil Kurumu şu şekilde tanımlıyor; “Ölçüyü kaçırarak aşırıya kaçmak!”

Bizler, hafta sonlarının tatil edilmesini anlayamamışken, hafta içinin de tatil edilmesini ise hiç anlayamıyoruz. Dükkânımızı açamadığımız her gün, bizim soframızdaki ekmeğimiz küçülüyor. Salgın krizi çerçevesinde alınan tedbirler ekmeğimizi dilime dönüştürmüştü. Artık hafta içini de kapsayan sokağa çıkma yasakları dilimimizi de artık “lokmaya” dönüştürdüğünün de bilinmesini istiyoruz.

Esnaf ve Sanatkârımızın ekmeğini lokmaya dönüştüren tedbirler, birilerinin servetlerine servet katmalarının yolunu açıyor. Bizlere dükkânlarımızı / tezgâhlarımızı açtırmayan tedbirler, zincir marketlere gelince uygulanmıyor. Bizim dükkânlarımızdaki / tezgâhımızdaki iki müşteri için sosyal mesafenin ihmal edildiği gerekçesiyle kapatılmasına karar veren zihniyet, marketlerin içerisindeki kalabalıkları ve kasaların önündeki kuyrukları maalesef göremiyor veya görmek istemiyor!

Sokağa çıkma yasaklarının sadece bankaların kapalı olduğu günlere denk gelmesinin iyi bir tesadüf olduğunu düşünmek istiyoruz!

Bu arada son dönemde bizim yaşamaya dair sessiz çığlıklarımıza, bazı klavye kahramanları “esnafın ağzına bakılıp iş mi yapılıyor, dükkânlar kapansın” diye cevap vermişler. Bankamatikli hayatların ve klavye kahramanlarının anlamadığı, kapansın dedikleri dükkânların hem bizim hem de birlikte çalıştığımız insanların tek ekmek kapısı olduğu. Klavye kahramanları, ekmeğini birlikte çalıştığı insanıyla paylaşmanın onuru ve gururunu nereden bilecekler ki?

Hasan ALİŞAN
Sakarya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı