Ef-ali mükellefin ne demektir?

Abone Ol
Bismillahirrahmanirrahim

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Âşıkların gözyaşları adedince, denizlerin damlaları adedinde, Salât ve selam Hz. Muhammed Mustafa  (s.a.v.) ‘e âline olsun.
 “Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed”

Değerli okurlarım! Ef’ali mükellefin, Mükelleflik çağına giren kişiye ait işler ve hükümler demektir.

Bir kimsenin Ef’al-i Mükellefin’den sorumlu olabilmesi için,  1-Müslüman olması, 2-Akıl sahibi olması, 3-Erginlik çağına girmiş olması lazımdır. Ef’al-i Mükellefin kaç yaşında başlar? Kadınlarda 9- ile 15-erkeklerde 12- ile -15 yaşları arasında mükellefiyet (sorumluluk) başlar. Ef’al-i Mükellefin sekiz tanedir:

1-Farz: Yapılması dinen kesin bir şekilde emredilen hükümlerdir. Namaz, oruç. Hac, zekât, gibi. 2’ çeşit farz vardır. 1-Farz-ı ayn, 2Farz-ı kifaye,

Farz-ı Ayn: Her yükümlü müslümanın bizzat yerine getirmesi gerekli olan farzlardır. Bir kısmının işlemesiyle diğerlerinden yükümlülük kalkmaz. Abdest, beş vakit namaz, Cuma namazı, ramazan ayında oruc tutmak, mükellef olana hacc ve zekât ile İslâm toprakları saldırıya uğradığında cihada çıkmak gibi.

2-Farz-ı Kifâye: Yükümlü Müslümanlara ayrı ayrı değil, topluca emredilen şeylerdir. Bir kısım müslümanlar bunu yerine getirince diğerleri sorumluluktan kurtulur. “Cihad etmek. Kur'ân-ı Kerim dinlemek, Kur'ân-ı Kerim ezberlemek, selâm almak, cenaze namazı kılmak gibi”.

Farz-ı kifâyenin sevabı yalnız onu işleyenlere ait olur. Bu farzı hiçbir kimse yerine getirmezse bütün toplum günahkâr olur. Bir ibadetin rükünleri ve şartları kabilinden olan farzlardan birinin terke dilmesi ibadetin sıhhatine engel olur. Terk kasten olsun yanlışlıkla olsun hüküm değişmez. Kasten terk halinde ayrıca günaha girme vardır. Namaz kılarken rükû veya secde etmeyi terk etmek gibi.

2-Vâcib: Farzla sünnet arasında kalan ve amel bakımından farz gibi kabul edilen emirlerdir. Bunları işleyene sevap, özürsüz terk edene ceza gerekir. İtikadı açıdan, inanma bakımından farzın hükmü gibi değildir. Yani vacibi inkâr eden dinden çıkmaz. Bir ibadetin vaciplerinden birisini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur, Sehven (yanlışlıkla) terketme hâlinde ise sehiv secdesi gerekir. Kurban kesmek, vitir ve bayram namazı kılmak, gibi.

3-Sünnet: Farz ve vacip olmayarak, Efendimiz (s.a.v.) yaptıklarına ve yapın dediklerine ve yapılmasını hoş görüp tavsiye ettikleri işlere denir. “Misvak kullanmak, cemaatle namaz kılmak” gibi.

İki çeşit sünnet vardır:

1- Sünnet-i Müekkede, 2- Sünnet-i gayri Müekkede,

Sünneti Müekkede: Allah Resulü’nün (s.a.v.) sürekli olarak yaptıkları ve işledikleri şeylere denir. Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleriyle yatsı namazının son sünnetini kılmak gibi.
Sünneti gayri Müekkede: Rasulullah’ın (s.a.v.) bazen terk ettikleri sünnetlere denir. İkindi namazının sünnetiyle yatsı namazının ilk sünneti gibi.

Habibullah’ın (s.a.v.) yiyip içmeleri, oturup kalkmaları, edep ve muameleleri de birer sünnettir.

Müstehab: Buna mendub da denir. Hz. Peygamber'in bazan işleyip, bazan terk buyurdukları, selef-i sâlihinin sevip işlediği ve rağbet ettikleri işlerdir. Bazı nâfile namaz ve oruçlar gibi. Müstehabın hükmü; işlenmesinde sevap olup, terkinde kınama bulunmamasıdır. Müstehab genellikle gayr-i müekked sünnet ile eş anlamlıdır. Kuşlukta kılınan namaz gibi.
5. Mübah: Yükümlünün yapıp yapmamakta muhayyer bulunduğu işlerdir. Bunun hükmü işlenmesinde veya terk edilmesinde sevap veya kınamanın bulunmamasıdır. Yemenin namazı ayakta kılacak ve oruç tutmaya kolaylık olacak ölçüde tutulması mendub ve müstehabdır.

6-Haram: Haram, bir şeyin yapılması, kullanılması, yiyilip içilmesinin İslam dininde kesin bir delille yasaklanmış olmasıdır.

Haram ikiye ayrılır: 1-Haram Liaynihi: Aslı itibariyle herkes için haram olan şeydir. Şarap içmek, zina yapmak, gıybet etmek, yalan söylemek, kumar oynamak, faiz yemek, laf taşımak, domuz eti yemek gibi.

2-Haram Ligayrihi: Kendisinde haramlık olmayıp sonradan bir sebeple haram olan şeylerdir. Çalınan bir ekmeğin haram olması gibi.
7-Mekruh: Yapılmaması daha münasip olan işlerdir.

8-Müfsit: Başlanmış ibadeti bozan şeylerdir (namazda) yemek, içmek, konuşmak, gülmek, başkalarıyla ilgilenmek, oruçlu iken bile bile yemek içmek gibi..Sonuç olarak akıllı ve ergenlik çağına gelmiş olan her mü'minin günlük hayatta yapmış olduğu fiiller yukarda açıkladığımız sekiz maddeden birisine girer.
Meselâ; meşru yoldan kazanç elde etmek helâl; rüşvet almak haram, muhtâca ödünç para vermek mendub; borcunu ödemek farz; sıkıntıda olan borçluya genişlik zamanına kadar süre vermek vâcibdir.

Dinin emir ve yasaklarını öğrenmek her Müslüman kadın ve erkeğe farz-ı ayndir.

Başkalarına fayda verecek derecede ilim öğrenmek farz-ı kifâye; şer'î ilimlerde ihtisas sahibi olmak mendub; övünmek için öğrenmek mekruhtur.
Satım akdinin gerektirmediği ve taraflardan yalnız birisinin yararına olân bir şârt müfsid ve böyle bir akid fâsittir. Her insan gücü dâhilindeki fiilleri yapmakla mükelleftir.
 
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
{ "vars": { "account": "UA-35875877-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }