Hazreti Fatıma (Radıyallahü Anh) bir de baktı ki, içerden kendisini karşılayan dışarıda sesinden tanıdığı kadın değil. Genç ve güzel bir kadın. Hayretle sordu: “Sizinle dışardan konuşurken sesiniz başka idi, şimdi başka, bu nasıl oluyor?” dedi. Kadın: “Sizinle konuşurken sesim dışarı çıkmakta idi. Ben de sesimi yabancı erkek duyar da günaha girerim diye ağzıma taş parçası alarak konuşuyordum. Şimdi ise o taşı çıkardım” dedi. Hazreti Fatma’nın (Radıyallahü Anha) gözleri yaşarmıştı. Babasının neden cennete evvela bu kadının gireceğini söylediğini anladı. Kadın Hazreti Fatma’ya (Radıyallahü Anha): “Ey Allah Resulü’nün kızı! Acaba ben kocama karşı vazifemi ifa etmiş oluyor muyum? Allah (Celle Celalühü) beni kocama itaatsizlikten dolayı hesaba çeker diye korkuyorum” dedi.
Hazreti Fatıma (Radıyallahü Anha) babasının müjdesini bildirdi: “Hayır! Sen bilakis babamın cennete ilk girecek kadın diye müjdelediği birisin. Hiçbir kadın sizin yaptığınızın onda birini bile yapamaz” dedi. Ve cennete ilk girecek olan kadınla bir hayli sohbet ettikten sonra müsaade isteyerek oradan ayrıldı. ( Bir önceki yazımın devamı) Selam ve dua ile