Açılış konuşmasını Ali Haydar ADLIM’ın yaptığı eylemde basın açıklamasını Muhammed Şirin CELAYİR okudu. Basın açıklaması, Sakarya Özgür-Der Müzik Grubu’nun seslendirdiği ezgi ve marşların ardından sona erdi.

BASIN AÇIKLAMASI METNİ:

Rahman ve Rahim Olan Allahın Adıyla.. …
Rabbim İbrahim suresi 42. Ayette şöyle buyuruyor : 
(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. 

Darbe karanlığına teslim olmayan, direniş ve şahadet mektebinin aziz öğrencilerine selam olsun!
            Tüm baskı ve zulümlere rağmen, adalet ve özgürlük talebiyle meydanları terk etmeyen İhvan-ı Müslimin’in yiğit erlerine selam olsun!

Dünyanın suskunluğuna aldırmadan Rablerine verdikleri söze sadık kalan Mısırlı Müslümanlara binlerce selam olsun!

            3 Temmuz 2013’de Mısır halkının meşru-seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi askeri darbe ile tutsak eden Sisi cuntasının Müslüman Kardeşlere yönelik baskı ve zulümleri sınır tanımıyor. Cinayet şebekesi katil cuntacıların emrindeki mahkemeler daha önce verdikleri yüzlerce idam kararına bir yenisini ekleyerek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, İhvan Genel Başkanı Muhammed Bedii, İhvan mensubu Dünya Alimler Birliği Başkanı alim ve mücahit Yusuf el Karadavi ve 106 İhvan mensubu hakkında idam kararı verdi.

            Bizler bu zihniyeti yeni tanımıyoruz. Bu zihniyet, insanlık tarihi ile yaşıt olan hak ile batılın, Tevhid ile Şirkin, İman ile Küfrün, ıslah ile ifsadın savaşında şer cephesinde yer alan Nemrutlar, Firavunlar ve onların takipçileri olan Nasırlar, Enver Sedatlar, Şaronlar, Miloseviçler, Esedler, Sisiler ile bunlara destek veren küresel istikbar, demokrasi havarileri ve Müslüman maskeli işbirlikçilerin zihniyetidir.

            Mısır'daki darbe tam anlamıyla askeri, idari, yargı, siyasi, ekonomik alanlarda yapılmış bir darbedir. Yıllardır Mısır halkını sömüren, mazlum halka işkence eden, emeğini zayi eden ve kendi halkının menfaatinden ziyade Siyonist İşgalcinin menfaatini önceleyenler yargılanıp cezalandırılmadılar. Mübarek ve çetesinin 30 yıldır yaptıkları ortada olmasına rağmen idam cezası almadıkları gibi Sisi çetesi tarafından serbest bırakıldılar. Mısır artık çeteler, asiler, hırsızlar ve hainler tarafından yönetilmektedir. Başta ABD ve işbirlikçi devletler bu çetelerle Mısır'ı ve halkını yok etmek istemektedirler.
            Tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden ve insanlık adına utanç verici, insan haklarını ayaklar altına alan bu hukuksuz, zorba uygulamaları lânetliyor, Mısır halkının ve kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.

            Hasan El-Benna’nın, Seyyid Kutub’un, Abdulkadir Udeh’in ve onlar gibi nice önderlerin katledilmesi İslami Hareketi bitirmemiş, aksine güçlendirmiştir. Bunun sonucunda Ortadoğu intifadası, 40 yıllık Mübarek saltanatını yerle bir etti, yerine ““Anayasamız Kur’an’dır, önderimiz Resulullah’tır, yolumuz cihaddır, Allah yolunda ölmek en büyük gayemizdir. Hepsinin üstünde amacımız Allah’ın rızasıdır.” diyerek İslam dünyasına ümit veren Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanı olmasına vesile oldu. Ancak bu durum karşısında panikleyen şer güçleri boş durmadılar, kukla Sisi eliyle bu duruma son verdiler. Sisi ve şebekesinin tahakkümlerinin geçici olduğunu, Mısır’da zaferin er veya geç Müslümanların olacağını müjdeliyoruz.

            Bu gelişmeler olurken dünyaya demokrasi dersi vermeye çalışan Batı ülkeleri ve Amerika, Mısır'daki darbeye hala darbe diyememiştir. Rusya, Çin ve bazı Arap ülkeleri de darbeyi ve idamları örtülü olarak desteklemişlerdir. Tarih bu ikiyüzlülüğü hiçbir zaman affetmeyecektir.
            Tüm bunlar karşısında, düşünen, özgürlüğe sevdalı olan, 'insanım' diyen herkesi Mısır'daki zulme sessiz kalmamaya ve bu zulüm karşısında duyarlı olmaya, mazlumların gür sesi olmaya davet ediyoruz. Mısır’da yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararları mutlaka durdurulmalıdır. Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi olan uluslararası tüm kuruluşlar bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslararası toplum Mısır’daki cuntaya baskı yapmalı, İslam ülkeleri bu kararlarla ilgili net bir diplomasi izlemelidir. 

            Bizler Hendekli Müslümanlar olarak Mursi, Bedii, Karadavi ve 106 İhvan mensubuna karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Duruşma salonlarında bembeyaz kefenleri ile darbe karanlığına başkaldıran, şehadeti esarete tercih eden ve asla zillete boyun eğmeyeceklerini haykıran kardeşlerimizi selamlıyoruz.
            Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyor, zalimlere karşı bu güne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ediyoruz.
Yaşasın İhvan-ı Müslimin’in Onurlu Direnişi! Selam olsun Mürşid Bedii’ye, Başkan Mursi’ye, Alim ve Mücahit Karadavi’ye! Kahrolsun cuntacılar ve işbirlikçileri!