En iyi evlerin bulunduğu semtlerin dahi şehircilik kriterlerine uymadığını belirten Şehir Plancısı Durmuş, “Konut başına en az bir otopark, çoğumuzun oynayabileceği park  talep edersek zaten bizim olanı bize satamazlar ve arz talep dengesi oluşur.” dedi.


‘Niteliksiz Şehirler, Niteliksiz Evler’

Vatandaşların ev alırken mutfak dolabı, seramik, parke, bulunduğu semt gibi özelliklere dikkat ettiğini ifade eden Durmuş, ülkemizde ve şehrimizdeki birçok evin şehircilik kriterlerine uymadığının altını çizerek, “Bu gün en iyi semtte, en pahalı evlerin bile şehircilik kriterlerine uymadığını söyleyebiliriz. Yaptığımız şey var olan ile yani bize sunulan ile yetinmek. Şükretmek ayrı bir şey kesinlikle onunla karıştırmayalım; bahsettiğim şu ki birileri 1’i 2 yapıp satmanın yollarını arıyor, talep ediyor, otopark yapmaktan, park yapmaktan vazgeçiliyor. Bizlere otoparkı, Çocuk parkı, 500m yürüme mesafesinde okulu olmayan, dar yollarda birbirini öpen binaların olduğu, niteliksiz şehirlerde niteliksiz evleri sunuyorlar. Beğeniyor muyuz? İyisini bilmiyoruz ki beğenmeyelim” şeklinde konuştu.

‘Bizim Olana Para Ödüyoruz’
İnsanların evlerini alırken hakları olan donatılara daha sonra tekrardan ücret ödemeye mahkum edildiğini savunan Şehir Plancısı ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bahar Durmuş, “Aslında konut alanı planlanırken çocuk parkı, otopark ve bunun gibi sosyal donatı olması gerekir. Ancak yapılan yanlış uygulamalar ile o alana 1 yerine 2 ev sığdırmaya çalışıldığından daha sonra ise hakkımız olan bu alanlara yeniden para ödemiş oluyoruz. Burada 1’i 2 yaparken  “alın şu harcı” veya “verin şu harcı sonra bir ara yaparız” deniyor. Yapılmıyor değil tabi yapılıyor. Çocuk parkları bulunabilen küçük boşluklar park yapılmaya çalışılmış, Bununla da bitmiyor; zaten avuç içi kadar parkımız var, üstüne birde trafosu, terfi istasyonu vb. gibi çocuk parkında hiç de olmaması gereken yapılar var.” dedi.

‘Geleceğimiz İçin Talep Edelim’
Rant ve aç gözlü yerleşim anlayışının şehirleşmenin önünde en büyük engel olduğunu iddia eden Bahar Durmuş, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

“Bütün bunları hak ediyor muyuz? Belki de hak ediyoruz. Çünkü talepte bulunmuyoruz. Onlar talep ederek 1 ‘i 2 yapıyor; sıra bizde en uzak ilkokulun 500 metre, çocuk parkının 100 metre mesafede olduğu, konut başına en az bir otoparkı olan evler talep eder isek  2’yi satamazlar ve arz talep dengesi oluşur. İnanın bunu yapmazsak geçmişte bizim nasıl şehirlerde yaşayacağımızı düşünmeden bu düzensiz kalitesiz şehirleri oluşturan “RANTAÇ” zihniyetindeki bireylerden hiçbir farkımız kalmaz. Geleceğimiz için talep edelim.”

Gayrimenkul değerleme uzmanı Bahar Durmuş RANTAÇ’I da şu şekilde açıklayarak “Ülkemizdeki Şehirleşmenin önündeki en büyük engelin,  rant ve aç gözlü yerleşim anlayışı olduğunu düşünüyorum. Bu düşünce tarzına konulabilecek en uygun isim olarak RANTAÇ denilebilirdi. “ sözlerini tamamladı.