Sakarya Çiftçisi Mısır ekimine son verip Fındık dikimine başlıyor

Sakarya  Ziraat  Odası Ocak ayı  Meclis Toplantısı Meclis Başkanı  Cevat Altun  Başkanlığında Ziraat Odası  Toplantı salonunda  yapıldı.
Toplantıya Meclis Başkanı  Cevat Altun  ,Meclis Başkan Vekili Sabri Karabaşoğlu,Ziraat Odası Başkanı  Hamdi Şenoğlu ,Meclis Üyeleri Şevket Kökçü, İsmail Yolvermez, Sadettin Duman , Nedim Altıntaş, Mustafa Koç, Erdinç Eryılmaz, Hakan Candemir,Nizamettin Pir,Nedim Coşkun, Kamil Özkan, Metin Küçükkalfa  , Ali Eroğlu , Halim Tatar , Ferhat Dinler, Fahri Horozoğlu ,Erdoğan Ünsalan, Ali Bat,Ömer Hulusi Dede hazır bulundular.
Sakarya  Ziraat  Odası  Meclis Başkanı  Cevat Altun “ Tarım sektörünün her alanının genel menfaatlere uygun olarak gelişmesine ve devletin tarımsal plan ve programlarının gerçekleşmesine yardımcı olmak, çiftçilerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslek faaliyetlerini kolaylaştırmak, tarımda iş, mesleki disiplin ve ahlaki ile birliğini korumak, çiftçilerin birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü, güveni sağlamak amacıyla  Sakarya Çiftçi ile elele,omuz omuza, Çağdaş oda hizmetlerinde öncü, yüzü gülen Çiftçilerin dünyasını oluşturmak için  çalışmaları  sürdürüyoruz”
Meclis  Gündeminin  önemli  konuları arasında  Süpürge Otu Üretimindeki Sorunlar görüşüldü.
Zaman zaman medyada yapılan haberlerde, araştırmalarda ve zanaatkârlarla yapılan sohbetlerde de dile getirilen bu zorluklar incelendiği zaman aslında bahsedilen sorunların hem diğer zanaat dalları ile hem de her türden küçük esnafın sorunları ile benzer olduğu görülmektedir
Süpürge imalatçılarının problemleri
Yeterli seviyede ekim yapılmaması: Hem ekim ve hasat süreçlerinin zahmetli olması hem de hasat sonucunda kazançların düşüklüğü ihtiyacı karşılayacak düzeyde süpürge tohumu ekimini olumsuz yönde etkilemektedir. Üretilen süpürge otunun az olması piyasanın ihtiyacını karşılamamakta ve yurt dışından ithal edilmesine sebep olmaktadır. Hem ithalat fiyatlarının yüksek olması hem de iç piyasadaki üretim seviyesinin düşüklüğü doğal olarak ham madde maliyetlerini yükseltmekte bu durum da zaten kazancı az olan üreticileri ve üreticilerin yanında çalışan ustaları maddi yönden olumsuz etkilemektedir.
Fiyatların düşük olması: Süpürge imalatı doğası gereği emek yoğun bir üretim süreci olarak karşımıza çıkar. Geleneksel emek yoğun modelde süpürge ustalarının beden gücü ile üretim yaptıkları bilinmektedir. Beden gücüne dayanan bir iş olmasına rağmen kazanç olarak ancak insanların yaşamını idame ettirecek düzeyde gelir getirmesi bir diğer büyük sorunu oluşturmaktadır. Bu sorun süpürge imalatında çalışanları gelir ve yaşam kaygısı sebebiyle başka işler aramaya itmekte ve sektördeki usta sayısı gün geçtikçe azalmaktadır.
İhracatın olmaması: Üretilen birbirinden farklı birçok ürüne göre ihracatın yok denecek düzeyde olması süpürge üreticilerini zorlayan bir diğer durumdur. Sadece iç pazar gibi kısıtlı bir hedefe yönelik yapılan üretimler her geçen gün üretimi azaltarak birçok sorunu beraberinde getirmektedir.
Pazarın dar ve talebin düşük olması fiyatları ve dolayısıyla kar marjının düşürmekte, bazı durumlarda neredeyse hiç kar elde edilememesi sonucunu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda etkili olan bir diğer etmen de teknolojik ilerlemelerle birlikte elektrikli süpürgenin artık her eve girmiş olmasıdır. Gelir elde edebilmek adına tek sermayeleri zanaatları olan ustalar ve üreticiler için bu durum önemli bir sorun oluşturmaktadır
Yeni ustaların bulunmaması: Adı geçen diğer problemlerle bağlantılı olarak ortaya çıkan bu sorunda mesleğe yeni elemanlar bulunamaması olarak kendini göstermektedir. Özellikle günümüzde kazanç anlamında beklenen ve istenen düzeylerin altında kalan süpürge ustalığı gençlerin ve iş arayanların tercihleri arasında yer almamaktadır. Hatta mevcut ustalar kazancın yetersizliği dolayısıyla geleneksel hale gelen babadan oğula aktarım şeklindeki bu mesleği kendi oğullarına öğretmemekte ve başka mesleklere yönlendirmektedirler.
Bahsedilen bu sorunlar günümüz şartlarında süpürge üreticiliğini bitirme noktasına yaklaşmaktadır. Hatta birçok usta ile yapılan görüşmelerde kendilerinin son nesil olduğu ve kendileri ile birlikte bu zanaat ve meslek dalının biteceği beyanında bulunmuşlardır. Hem Geleneksel Türk El Sanatlarından bir tanesi olması hem de bir zanaat dalı olması bakımından süpürge imalatının ve imalatçılarının içinde bulundukları bu zor şartlar düşündürücüdür.
Süpürge ithaline izin veriliyor. Böyle olunca da yerli ot ekimi istenen seviyede yapılamıyor maalesef
Devlet yapılmış otunun ülkeye girmesini engellemeli. Süpürge otunun ekimi için mutlaka devlet çiftçiyi desteklemelidir.
Süpürge otu ülkemizde yeteri kadar ekilmiyor. Tohum ıslah edilmeli. Ürün ekiminde üründen çıkan tohum yerine Tarım Bakanlığı tarafından laboratuvarlardan çıkarılan tohumlar kullanılmalı
Köylü şu an yeterli kazancı olmadığı için ekim yapmıyor. Devlet bu konuda köylüye destek çıkmalı, ekim yapmasını teşvik etmeli
Türkiye bal üretiminde her geçen gün büyümesini sürdürerek dünyada en çok üretim yapan ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Her yıl artan arı kolonileri sayısı ve bal üretimiyle diğer ülkelerden önde olmasına rağmen katma değerli ürünler üretilemediğinden istenilen gelir elde edilemiyor. Türkiye bal üretimi açısından dünyada önemli bir yere sahip olmakla birlikte kovan başı 17 kilo üretim ile düşük verimliliğe sahip. Ülkemizde 60 bin civarı arıcı bulunmakta ve gezici arıcılık yapılmakta. Son yıllarda ülkemizde artış gösteren arıcılık devlet teşvikleriyle desteklenmeyi bekliyor. Özellikle katma değerli ürünlerin üretilmesine verilecek teşvikler arıcının gelirini artırırken bal ihracatına da olumlu katkı sağlıyor.
Bal üretimi teşvik edilmeli
Sakarya  Ziraat  Odası  Meclis  Üyesi  Sakarya Bal Birliği Başkanı Kamil Özkan: “Son kullanıcının  sağlıklı   bal yemesi için  Bal  üreticisi   desteklenmeli. Balın  kayıt  altına  alınması için  destekleme  şart.Ülkemizde birkaç yıldır arıcılık bal üretimi ve arı kolonileri sayısı bakımından gelişme gösteriyor. Devlet şu an bal üretimine kovan başına 10 TL teşvik vermektedir. Son birkaç yıldır Orman ve Su İşleri Bakanlığı marifetiyle Bal ormanları kurulmakta. Bal ormanları dünyada olduğu gibi ülkemizde de geliştirilse arıcılarımız gezici arıcılık yerine kendi yerlerinde kendilerine yakın kurulan bal ormanlarından verimli bal hasadı gerçekleştirebilir ve arıcılığın gelişimine katkı sağlar.”
Mısır Tarlalarını  Fındık bahçesi yaparız olur  gider
Meclis Başkan Vekili Sabri Karabaşoğlu “Son  2  Yıldan bu yana  Sellerle  Boğuşan Sakarya ilinde  en  çok  selden  zarar  gören  çiftçi oldu.Gördük ki  çiftçiyi  mağdur  oldu .Zarar  ziyan  raporları hazırlattılar.Yara   sarmaya  gelince  ortada kimse  yok.Çiftçiyi  düşünen  yok.Öğleyse   bizde  en  çok para  nerede var  Fındıkta   bizde   Mısır Tarlalarını  Fındık bahçesi yaparız olur gider. Bizi  düşünmeyeni  biz  mi  düşüneceğiz. Hep  kaybeden  biz mi olacağız.
Üretim Planlaması ve Kooperatifleşme  Şart
Ziraat Odası Başkanı  Ziraat  Yüksek Mühendisi Hamdi Şenoğlu” Süpürge Üreticisi de,Bal Üreticisi de, Mısır Üreticisi de  aynı  sorunlarla karşı karşıya  çözüm tek  Üretim planlaması olmadığı zaman ,Kooperatifleşemediğinde  bunları yaşarsın”dedi.